Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

ALLAH'TAN BAŞKASINA İBÂDETİN ANLAMI
Allah'tan başkasına ibâdet; insan, cin, melek, şeytan, atalar, liderler, hükümdarlar, bilginler, veliler, sâlih kişiler gibi canlı ve cansız varlıkları ilah ve rab kabul etmek, onlara Allah'a isyan konusunda itaat etmek, boyun eğmek, dua edip yalvarmak, kurban kesmek, kulluk etmek, secde etmek, eğilip saygı göstermek, Allah yerine mâbud edinilen kimselerin emir ve yasaklarına, helâl ve haramlarına, prensip ve sistemlerine uymak anlamlarına gelir. Allah'tan başkasına ibâdet etmek, Allah'ın varlığını kabul etmemek anlamına gelmez. Kur'ân'ın indirildiği zaman Mekke müşrikleri Allah'ın varlığını, yaratıcı ve rızık verici olduğunu kabul ediyorlar ama bir tek ilah olduğunu kabul etmiyorlardı. Çünkü onların inancı, çok tanrılı bir sistemdi. Bu çok tanrılı sistemde Allah'ı, ilahların başı, Kâbe'nin rabbi kabul ediyorlar, diğer ilahları da bu üstün ilah ile insanlar arasında aracı sayıyorlardı. Kendilerini Allah'a yaklaştırır ve şefaatçi olur ümidiyle ilahlara tapıyorlardı. Kur'ân'da bu husus, şöyle bildirilmektedir: "...Allah'tan başka dostlar edinen kimseler, biz bunlara sırf bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye ibâdet ediyoruz (demektedirler). (Zümer, 39/3) Halbuki insanı Allah'a yaklaştıran iman ve salih ameldir." (Sebe', 34/37) "Allah'ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda vermeyen şeylere ibâdet ediyorlar ve: 'Bunlar, Allah katında bizim şefaatçilerimizdir' diyorlar..." (Yûnus, 10/18). Bu âyetler açıkça gösteriyor ki, cahiliye çağında ilahlar arasında Allah denen ve diğerlerinden üstün olan bir ilah tanınırdı. Onların inancına göre bu ilah, yeri ve göğü yaratan, gökten su indiren, onunla toprağı canlandıran, güneşe ve aya boyun eğdiren Allah idi. "Andolsun, onlara: 'Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı kim (hizmetinize) boyun eğdirdi?' desen, 'Allah' diyeceklerdir. De ki: O halde nasıl Allah'ın (birliğinden) döndürülüyorsunuz?" (Ankebût, 29/61. Bkz. Lokman, 31/25; Zümer, 39/38; Zuhrûf, 43/9, 87). " "Onlara, Kim gökten suyu indirip de ölmüş olan yeri onunla diriltti?' diye sorsan, 'Allah' diyeceklerdir. (Ankebût, 29/63) Demek ki Allah'a ibâdet edebilmek için Allah'ın varlığını, yeri ve göğü yarattığını, gökten suyu indirdiğini, onunla yeri, ağaç, bitki, meyve, sebze vesaireyi canlandırdığını, kâinatı yönettiğini, rızık verdiğini kabul etmek yeterli değildir. Allah'ı bir tek ilah olarak kabul etmek, O'ndan başka canlı ve cansız hiçbir varlığa tapmamak ve tağutu reddetmek demektir. (Dr. İsmail Karagöz, Kur’an’da İbâdet Kavramı s. 57, 58)
·
2.140 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.