... İnsanı karanlığa yönelten ve yöneltmeyi sürdürecek olan, önyargısız, yani felsefi olmayan doğabilimidir...
İnsanın yararına olan her şey gerçektir. Doğa onda özetlenir; tüm doğada yaratılan bir tek odur ve doğa onun içindir. Her şeyin ölçüsüdür o ve onun kurtuluşu gerçeğin ölçütüdür.
İnsanın kurtuluşu açısından uygulamalı olmayan teorik bilgi öylesine ilginç olmaktan uzak ki ona hiçbir gerçeklik değeri yüklemeyip onu tümüyle yadsımamız gerekir.
Hıristiyanlığın yüzyılları doğabilimlerinin insan açısından hiçbir önemi olmadığı görüşünde birleşmekle geçmiştir.
Büyük Konstantin'in oğluna hoca olarak seçtiği Lactantius soruyu açıkça ortaya koymuştur: 'Nil'in kaynağının neresi olduğunu bilmesi ya da fizikçilerin gökyüzüyle ilgili saçmalıkları onu ruhsal bağlamda kurtuluşa götürebilir mi?' diye sormuş. Bunu yanıtlayın bakalım!
Platon'un felsefesinin öbürlerine yeğ tutulmasının nedeni doğayla uğraşmayıp Tanrı'yı tanımaya yönelmesidir.
Sizi temin ederim ki insanlık bu noktaya geri dönecek ve gerçek bilimin değersiz bilgi peşinde koşmaktan çok, zararlı ilkeleri ve önemi olmayan düşünceleri elemek, yani kısacası, içgüdü, ölçülü olma ve seçim olduğunu açıklayacak.
Kilise'nin karanlığı aydınlığa karşı savunduğuna inanmak çocukça bir şey.
Tersine, yalnızca kurtuluşa giden yolu amaç edinen manevi değerleri göz ardı etmeye yönelik her türlü çabayı ve önyargısız bilgi edinmeye kalkmayı suç ilan etmekle doğru olanı yaptı, hem de üç kat doğru yaptı.
İnsanı karanlığa yönelten ve yöneltmeyi sürdürecek olan, önyargısız, yani felsefi olmayan doğabilimidir."
"
Sayfa 73 - Can Yayınları, 24. Basım 2022