Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hz.Hüseyin Efendimiz'in Peygamber Efendimiz'e çok özel bir yakınlığı vardı. Peygamber Efendimiz bir hâdis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “Bütün sevdiklerim, bütün mü'minler bana yakın olmak için canlarını mallarını, her şeylerini fedâ ettiler. Fakat yalnız Hüseyin gönlümdeki asıl esrarlı noktayı keşfetmiş ve gönlümde ki mü'minlerin sırrına sahip çıkmıştır.” Hz.Hüseyin Efendimiz, Peygamberimizin gönlündeki mü’minlerin hangi sırrına sahip çıkmıştır ? Bu durum ancak Kerbelâ hâdisesi, Muhammedî bir şuûr ve akl-ı selim ile tefekkür edilirse bir nebze olsun hissedilip anlaşılabilir. Asırlardır anlatılan Kerbelâ hâdisesinin trajik yanlarını, siyasi ve politik boyutunu ve insanların ne kadar zâlim, gâfil ve câhil olabileceklerini tekrar etmek istemiyorum. Çünkü fakirin arz etmek istediği olaylara bir de farklı boyuttan bakabilmek, Hz.Hüseyin Efendimizin pekte bilinmeyen bir yanından nâçizâne bahsetmek. Hz. Hüseyin Efendimiz; Peygamberimizin gölündeki sırrı keşfetmiş, dedesine ve onun ümmetine duyduğu yüksdenmiştiruhabbetten dolayı da can-u baştan geçmiştir. O nedenle ki, gönül ehli sultanlar: “Hz. Hüseyin'in varlığı mü’minlerin teminatıdır”demişleridir. Hâdis-i şerifte belirtilen ve hiç kimsenin vakıf olamadığı Peygamber Efendimizin gönlündeki sır nedir ? Peygamber Efendimize ümmet olan mü'minlerin gaflete düşmeleri, hak ve hakikattan ayrılarak bu dünya zindanında kaybolup gitmelerinin derin teessürüdür. Ehline malûmdur ki, Efendimizin gönlünde ki sırrı keşfeden Hz. Hüseyin Efendimiz, Cenab-ı Hakk’ın kader âlemindeki Kerbelâ sayfasına bizâtihi kendisi talip olmuştur. Böyle bir şeye tâlip olabilmek için ancak Hz. Hüseyin olmak gerekir. Çünkü Efendimizin en büyük özelliklerinden biri olan cesâret bu âlemde Hz.Hüseyin Efendimizden tecelli etmiştir. Hz. Hüseyin Efendimiz büyük bir cesâretle neye tâlip olmuştur ? Bunu anlamak için de, Kerbelâ olayında suyun çektiği acı ve ıstırabı gönlümüzün derinliklerinde hissetmemiz gerekmektedir. Suyun, evlâd-ı Resûl’e, Efendimiz'in torunlarına maddi olarak yasaklanması, en aziz yaratılmış olan suyu dokuz Muharrem de isyan ettirmiştir. Bu durumu Fuzûli Hazretleri çok güzel bir şekilde dile getirir. Su, Cenâb-ı Hakk'ın huzûruna gelerek, “Yâ Rabbi eğer biz senin sevgili Habîbinin torunlarına hizmet edemeyeceksek bizi vazifeden affet. Sen Cenâb-ı Haksın, kudretin sonsuzdur. Sen istersen başka bir şey yaratır kullarının hizmetine verirsin ama bizi affet. Biz Resûlüllah'ın torunlarına, bu can Hüseyin'e hizmet edemedikten sonra bu vazifeyi yapmak istemiyoruz” demiştir. Fuzûli Hazretleri sıradan bir şâir değildir Cenâb-ı Hakk’ın veli kullarından biridir. Onun bu söylediklerini samimiyetle dinlemek ve inanmak gerekir. Suyun isyanı mânâ âleminin en trajik hâdiselerinden biridir. Fakat dokuz muharremde su ile birlikte aynı anda Hz.Hüseyin Efendimiz de, Cenâb-ı Hakk'a niyâz hâlindeydi. İkindi namazından sonra savaşın en acımasız, en çetin, en kanlı devrinde secdeye kapanıp şöyle niyâz ediyordu: "Yâ Rabbi kaderde, levh’i mahvûz da ne kadar belâ varsa hepsini bana ver. Benden sonra gelecek Muhammed ümmetine mü’minlere belâ verme, onlar tahammül edemezler Yâ Rabbi. Onlar tahammül edemezler ama ben bu ilâhi varlığımı bu yola bağışladım. Bütün belâlarını bana ver. Benden sonra gelecek mü’minlerin belâsı çok kolay ve basit olsun, imânları kaybolmasın, muhterem dedeme imân etmekte tereddütleri kalmasın. Onun için bütün belâlarını bana ver” deyip secdede Cenâb-ı Hakk’a yalvarıyordu. İşte böyle bir anda Cenab-ı Hakk perdeyi kaldırdı ve huzurda bulunan su’ya “Gelin, Hüseyin'in duâsını sizde dinleyin. Siz ona hizmet etmek için çırpınıyorsunuz ama o istemiyor. O müminleri kurtarmak istiyor, eğer ben size hizmete müsaâde edersem Hüseyin'i kırmış olacağım. Hüseyin'i kıramam çünkü o sevgili habîbimin gönlündeki en muhteşem cevherdir. Ben Hüseyin'in gönlüne iktidâ edeceğim bundan dolayı siz bu çileye devam edip vazifelerinize de mecburen döneceksiniz” buyurdu. Su, bunları işittikten sonra emre boyun eğdi ve mahsun bir şekilde huzûrdan ayrıldı. Fuzûli Hazretleri: “Siz o suyu derelerden akarken tesadüfen taşların üzerinde atlıyor sanırsınız. Hâlbuki o su, Hz.Hüseyin’e hizmet edememenin acısıyla başını taşlara vura vura akar gider der. İşte tüm bunlardan dolayıdır ki, Hz.Hüseyin Hakk katında mü’minlerin teminatıdır denmiştir Can huseyin canlar sana kurban olsun imam huseyin r.a
·
115 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.