Uzun zamandır listemde olan bu kitapla okuma motivasyonumun düştüğü şu sıcak günlerde karşılaşmış olmam bu günlerde hayatıma dahil olan en güzel tesadüflerden biri oldu. Çok duydum, hep dergilerde denk geldim, sanırım sinemaya da uyarlandı ya da uyarlanıyor... bugüne nasipmiş... Gözlerim dolarak bitirdim. O kadar güzel bir bakış açısı var ki insan herhangi bir olayda çaresizim yapamam demeye utanır. Okuma sevgisi diye bir gerçek var ve bunu o kadar güzel aktarmış ki. Çocuk yaşta alfabenin değişmesiyle öğrendiği abece derslerinden ilk okuduğu kitapları etrafındaki insanlara okuyarak hep bu sevgiyi diri tutmuş. Okumanın önemini de çok güzel örneklerle açıklamış anlatmış. Asker dönüşünce iş bulmak için İstanbul'a gitmeye karar verdiği sırada Kaymakam'ın teklifi üzerine küçük bir gelirle kütüphane memuru olmuş. Aynı zamanda Ürgüp futbol takımını çalıştırmakla görevlendirilmiş. Memnuniyetle kabul ettiği işinde sporculara önce aklını geliştirmeleri gerektiğini bunun için de çok okumaları gerektiğini söylemiş hatta ona karşı gelen biz sadece topa vuruyoruz diyen bir küçüğe ama topa da akılla vurmak gerek akılda anca eğitilirse bol bol kitapla desteklenirse gelişir demiş. Karşına çıkan herkesi okumaya motive etmek için bir yol bulmuş. Köylerde kitap yok diye devlette para yok destek yok diye eşekle başlamış kitap götürmeye sonra eşekleri ve kitap götüren görevlileri maaşa bağlamış Bakanlığa yalvar yakar. Hiç vazgeçmemiş kendisi mükemmel bir şekilde yetiştidiği için toplumsal yaraları tüm açıklığıyla görüp buna merhem olmakmış tek derdi. Amerika'dan ödül almış. Toplum gönüllüsü olduğu için. Üzerine vazife olmadığı halde banane demek yerine elini taşın altına koyup ben memleketime aydınlık getircem bizi okumak kurtarıcak demiş. Gerçekten de öyle olmuş. Bağcılık, Arıcılık, Kooperatifcilik kitapları insanları daha bilinçli üretim yapmaya daha çok kazanmaya yöneltmiş. 10 kuruşa satamadıkları üzümü 100 kuruştan şarap olarak satmışlar mesela. Kooperatif kurarak birbirine destek olmuşlar. Cahil insanlarla mücadele etmiş. Kadınları kızları okula salmayan zihniyete kafa tutmuş. Sonuç ne peki? Hiçbir iyilik cezasız kalmaz! Görevden almışlar her şey yıllarca geriye gitmiş. Taa ki oğlu Aziz ve olayların tesadüf ettiği Dimitros'un çabalarıyla Ürgüp gelişmiş kentler arasında yerini alana dek... Hikayenin o kısmına değinmedim ama Türk-Yunan dostluğu açısından çok derin anlamlar taşıyan hikayeler de var içerisinde... Okuyun ve hiç vazgeçmeyin olur mu :))

Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109.7k okunma

·

114 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yasemin Tekeli