Gönderi

Hagia Sophia Kilisesi Ay Balam, yani Aya Sofya..
Byzantium’da Teknik İlerlemeler, Giovanni Di Pasquale: * Helenizm ve Doğu ruhu: * ''Constantinus’un Hıristiyan İmparatorluğu’nun yeni bir başkente ihtiyacı vardır ve bunun için Avrupa ile Asya arasındaki geçiş noktasında stratejik bir konuma sahip olan Byzantium seçilir. Böylece, eski şehrin etrafında, böylece 330 yılında, imparatorun planlarına göre ikinci bir Roma haline gelmesi gereken Konstantinopolis şehri gelişmeye başlar. Batıda Latin döneminden kalma metinler ve gelenekler Hıristiyanlık yoluyla yayılırken, Doğuda Roma imparatorlarının ihtişamının devamını getiren Byzantium, Barbarlar ve Katolik Kilisesi karşısında Roma İmparatorluğu’nun halefi olarak ortaya çıkar. Siyasal, askeri ve ekonomik açıdan çok önemli bir merkez olan Byzantium, Helenistik gelenek ile Doğu ruhunu kaynaştırır. Kütüphanelerinde İskenderiye’nin teknik alandaki muhteşem eserlerinden alınan bilgiler muhafaza edilip sonraki nesillere aktarılırken, başkent özgün sanat ve mimarlık eserleriyle donatılmaya başlar. * Mimarlığın tasviri * Justinianus döneminde (481?-565), mimarlık-sanat alanında özel bir edebiyat türü olan ekphrasis gelişir; “binaların tarifi” anlamına gelen bu tür, yeni başkentin iddialı mimari projelerini anlatma amacı güder. VI. yüzyıl sırasında faal olan Caesarealı Prokopius, Justinianus’un saltanatının sonuna doğru imparatorun iddialı projelerini konu alan ve Justinianus’a sonsuz şöhret kazandırmayı amaçlayan De aedificibus [Binalar Üzerine] eserini yazar. Prokopius, Hagia Sophia Kilisesi’ni tasvir ederken sadece projenin ardındaki biçimleri ve geometriyi değil, geniş vitraylardan geçerek dönemin mimarlığı açısından yepyeni bir etki yaratan ışığın oynadığı temel rolü de vurgular. Bu ışık, 563’te, kilisenin kutsanma töreninden birkaç gün sonra halka okunacak olan, Hagia Sophia Kilisesi’nin Tasviri olarak bilinen eserin yazarı olan Paulus Silentiarios’u da büyüleyecektir. Bu tasvirler antikçağdan kalma teknik-mimari edebiyat geleneğinin devamı gibi görünüyorsa da, biçimler, yapılar ve süsleme konusunda ortaçağ mimarlığının başlangıcına işaret eden yeni bir duyarlılık da içerirler.'' (Sayfa: 545-546) *
Ortaçağ 1
Ortaçağ 1
Umberto Eco
Umberto Eco
Leyla Tonguç Basmacı
Leyla Tonguç Basmacı
·
32 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.