Gönderi

656 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Notre Dame'ın Kamburu: Quasimodo
Notre Dame Kilisesi'nde yaşananlara değinmeden önce Victor Hugo'nun bu kitabındaki üslubuna değinmek istiyorum. Usta yazarın kitabını okumak başlangıçta gerçekten zor ve yorucu. Paris'i, kiliseleri ve kiliselerin kabartmalarından tutun da mimarlık hakkındaki fikirlerini de yansıttığı cümlelerle bizi karşılıyor. Bunlara ilginiz varsa çok şanslısınız. Ancak bir kitapta betimlemeler bazen yorucu olabiliyor. Nasıl mı? Eğer fazlasıyla betimleme cümleleri var ve bu cümleler çok uzun ise okumakta zorlanıyorsunuz. Cümleler gerçekten uzun. Öyleki bazı cümleleri tekrar tekrar okuyorsunuz. Kitabın başlangıcında yukarıda bahsettiğim gibi sizi uzun betimleme bölümleri karşılıyor. Bu eşiği geçtiğiniz zaman ise perde açılıyor. Uzun cümleler arada bir çıksa da karşınıza, betimlemeler oldukça azalıyor ve konu sizi sarıp sarmalıyor. İşte burada bize ders olacak nitelikte olaylar ile birlikte sürükleyici bir hikâyenin içine giriyoruz. Mükemmel bağlantılar ile düz bir yoldan sapıyoruz. Bu sapmalar bizim ana hikayenin derinliği için gerekli. Sadece bir husus var ki o da şudur: sapmalar bizi anayoldan fazlasıyla uzaklaştırıyor gibi. Yani "Olmasa da olur mu?" diyebileceğimiz cümleler mevcut. Henüz kitabı okumamış birçok kişinin konusunu rahatlıkla öğrenebileceğini düşündüğüm için bu kısma pek değinmek istemiyorum. Ancak bahsetmem gereken birkaç şey var. Özellikle yaşananlara baktığımızda insanlığın nasıl bir cahiliye döneminden geçtiğine şahit oluyoruz. Ürkütücü bir cahillik. Yeteneğin büyücülük olarak görüldüğü, bağnazlığın had safhada yaşandığı bir dönem. Cahil halkın ne kadar hızlı galeyana geldiğini de görüyoruz, çirkinliğin hiçbir güzel tarafının olmadığını da. Yazar çirkinliğin gerçekten üzücü bir gerçeğini yüzümüze vuruyor. Bunu kabul etmemek olmaz. İnsan her ne kadar dünyanın tüm iyiliklerine sahip olsa da iğrenç bir görüntü tüm iyilikleri siliyor. Güzelliğin de yeri var anlatımızda. Ancak yazar daha çok çirkinliğin üzerinde durmuş. Belki de üzerimize giydiğimiz bedenin altındaki ruhu (özü) fark edersek kıyafet kifayetsiz kalır. Ama Paris'te bunu görmeyeceğiz. Peki, kitap hakkındaki yorumlarımı yaptıktan sonra şunları söyleyerek bitireyim: yorulduğunuz zaman kitabı bırakmayın. Sizi perdenin arkasında mükemmel bir içerik (konu) bekliyor. Ve etkileyici bir son...
Notre-Dame'ın Kamburu
Notre-Dame'ın KamburuVictor Hugo · Can Yayınları · 201833,2bin okunma
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.