Tarihi bilgisi tartışılamaz bir yazar. Tarihi bilgisinin üzerine bir de Osmanlı hayranlığı eklenince, kalemi daha da kuvvetli. Objektif bir yazar olmadığını düşünüyorum. Kitabında da sıklıkla, savunmalar var. Hürrem Sultan ile ilgili yazdığı bir çok şeye katılmıyorum. Sevimli gösterebilmek için sıklıkla yaptığı şeylerden bahsedilmiş. O zamanın şartları ile değerlendirmek lazım. Camiler, Külliyeler vs bir sürü mirası var şimdiye, evet. Ancak Osmanlı'nın en fazla refaha erdiği zamandan bahsediyoruz, en zengin döneminden bahsediyoruz. Bu şekilde düşündüğümüzde, yaptırdığı eserlerin çok da matah olduğunu düşünmüyorum. Yani bu eserleri yaptırırken, herhangi bir şeyden feragat ettiğini sanmıyorum. Ayrıca kitapta beni çok rahatsız eden bir şey oldu. Hürrem Sultan ile ilgili "Benim çocuğum öleceğine, Mahidevran'ın çocuğu ölsün" şeklinde düşünerek Şehzade'nin sonunun hazırlanmasında parmağı olabileceğini yazmış. Hürrem Sultan'a değil, bunu anlayışla karşılayan yazarı garipsedim öncelikle. Bu taht kavgalarının gerçekten başka bir şekilde çözümü olamaz mıydı acaba? O zamanlar neredeyse tüm Dünya'ya hükmetmiş padişahlar, bunu nasıl çözememişler anlayamıyorum. Bir de Osmanlı dönemi ile ilgili beni en rahatsız eden şey, sorun çözümünde sıklıkla katledilmenin kullanılması. Yani biri ile sorun yaşıyorsanız, kısa yoldan boğdurup / kellesini vurdurup, o sorundan sonsuza dek uzaklaşıyorsunuz. Kanuni'nin, Pargalı İbrahim ile olan dostluğu dillere destan. Öyle ki en son ailenin içine gitmesi için kardeşi ile evlendiriyor. Bu dostluğun temelleri gençlik yıllarında başlıyor. Ve zaman içerisinde katli istenebiliyor. Bana çok garip geliyor bu durum. Kırdı mı, hata mı yaptı, yanlış mı yaptı; alın kellesini çözülsün bu sorun.. Tarihsel olaylar anlamında çok güzel, ama dediğim gibi objektif bulamadım. Keyifli okumalar.

Osmanlı'da Şehzade KatliYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 2014319 okunma

·

221 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.