Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bu ses tonu yüreğimin ezilmesine neden oluyor: Onu hayal kırıklığına uğrattim. Sonra tuhaf bir şey oluyor. Farkındalığım (kendime, ona, odaya, etrafımızdaki ve ötemizdeki fiziksel gerçekliğe dair) birdenbire bulanıklaşıyor. Ya da oynak, istikrarsız bir hal alı- yor. Dağılıyorum galiba. Kendimi kıyıya vuran dalgalarla eksilerek azalan kumdan bir kale gibi hissediyorum, yani zihnim böyle hissediyor. Bana neler oluyor? Bu çok korkunç bir şey, lütfen artık bitsin! Belki çok sessiz ve sakin kalabilirsem durur diye düşünüyorum. Bu, aşırı korku ya da dehşetten tarif edilmesi çok daha zor ve çok daha tuhaf bir deneyim. Ciddi biçimde korkmak nasıl bir şeydir çoğu insan bilir. Kendileri böyle bir şey yaşamamış- larsa bile, en azından bir filmde izlemiş, bir kitapta okumuş ya da çok korkmuş bir arkadaşlarıyla konuşmuşlardır, en azından bunu tasavvur edebilirler. Zaman içinde "çözülme" diye adlandırmaya başladığım şeyi açıklamak ise başlı başına zor bir şey. Bilinç gitgide tutarlılığını yitirir. Geminizin ana direği yıkılır. Ana direk buna dayanamaz. "Ben" dediğiniz şey hafif bir sise dönüşür ve insanın yaslanarak gerçekliği tecrübe ettiği o sağlam ana direk incecik bir radyo anteni gibi kırılır. Artık nöbetçilik edip bir şeyleri içeri kabul edecek, olup biteni değerlendirecek sağlam bir gözetleme yeriniz yoktur. Bir şeyleri bir arada tutan, ardından bakıp dünyayı görebileceğiniz, kararlar verip riskleri kavrayabileceğiniz bir mercek sağlayan bir özünüz, bir çekirdeğiniz yoktur. Zamandan rasgele anlar birbirini kovalar. Görüntüler, sesler, düşünceler ve hisler bir- birleriyle uyumsuzdur. Zamanın içinde birbirini izleyen anları alıp onları anlam çıkartılabilecek şekilde tutarlılıkla derleyip toplayan bir düzen ilkesi yoktur. Ve bunların hepsi ağır çekimde gerçekleşmektedir.
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.