Bu kitabı almama,takip ettiğim bir adamın( yazar, eleştirmen…)kitabı eline alıp gözlerini kapatıp derinden bir iç çekişi yetmişti. Kitabın konusu, çocuğunu kaybeden bir annenin modern feryadı diye geçiyor. Başından sonuna kadar annenin acısını derinden hissederek, boğazımda düğümler oluşarak okudum. Kitaba başlayınca, bir şairin bile böyle bir durumda kelimelerini konuşturamadığını düşündüm hep. Ta ki yazarın kendisini “Yazı ve dilin,ölüm karşısında yapabileceği hiçbir şey olmadığını aniden kavrayıveren yazar.” Olarak nitelendirdiği kısma kadar. Aldığı haberi tek seferde aktaramayıp araya sürekli başka yazılar ekliyor. Buna yüreğinin yazarken bile dayanamadığını anlayabiliyorum. Okuyacak herkesin, oradaymış gibi Carl’ın acısını, çektiklerini ve annesinin yaşadıklarını hissedeceklerine eminim. Şair/yazar, sürekli başka yazar ve şairlerin aynı konuda yazdıklarını, bize acısını net bir şekilde iletebilmek için kanıt niteliğinde sunuyormuş gibiydi . Ayrıca bazı kelime veya kavramların anlam ve açıklamalarına sık sık yer vermesi çok hoş. Kitabın “ Ölüm senden bir şey aldığında onu geri ver” başlığının ne demek istediğini de kitabın sonlarına doğru anlayabiyorsunuz.
Not: Kötü bir dönemdeyseniz okumayın:(