Evet sevgili dostlarım, bir kitabı daha bitirdim ve ÇILDIRIYORUM. Aman yarabbi o neydi öyle, MUHTEŞEM bir kitaptı.. yaa çok beğendim!! Şöyle bir derin nefes alayım ve incelememi yazayım.. sakin olmam gerekk!
Şimdi kitabın puanları birazcık düşüktü ve açıkçası takip ettiğim birçok kişi de beğenmemişti. O yüzden bir tık enerjim düşük başladım diyebilirim. Ancak kitabın akıcılığı en baştan beni bir sardı. Sonra karakterler yerini almaya başladı ve benim kitapta eenn sevdiğim özellik daha başlarda ortaya çıktı. Dostlarım bu benim ikinci mitolojik unsurları, karakterleri barındıran kitabım ve açıkçası bu konular hakkında bir bilgim yok. Kitaptan, konudan geri kalmayayım diye araştırmamı yapıp başladım. Fakat çevirmen sağ olsun sayfanın altında karakterler, unsurlar hakkında yeterli detay verilmiş bu yüzden bir sıkıntı çekmedim açıkçası. Kitabın en sevdiğim yönü ise burada devreye giriyor; bir sürüü mitolojik yan karakterin olması ve hepsinin, neredeyse hepsinin çok tatlı oluşu. (Bunlar spoiler değildir) Antoni, Mekonnen, İlias, Hekate, Hermes, Yuri fav yan karakterlerim. Çoook tatlılardı. Özellikle Hekate cidden sağlam bir karakterdi. Nedense diğer film ve kitaplarda onun daha kötü yönünü görürken burada daha anaç oluşunu gördük ve ben çok sevdim. Hermess Allah'ım çok tatlı. Bir sahnesi var gül gül öldüm(sy327) Hepsini anlatmak istiyorum, o kadar sevdim. Neyse ikinci sevdiğim özellik ise; Persephone'nin herkese karşı olan içten samimiyeti ve kibarlığı. Gerçekten çok güzel bir ana karakterdi. Aynı şey Hades'in kibarlığı ve sağlam duruşu için de geçerli. Ona da ayrı bayıldım. Bunlar dışında olay örgüsünü, işleyişi sevdim. Aşklarını tüm kalbim ile hissettim. Bu kitapta daha sorunlu bir ilişkiyi okuduk ve bu benim hoşuma gitti. Ancak bazen çok naza çektiler kendilerini o ayrı. Kitabı cidden beğendim, ancak "amaa yazarcığım ee yani sendee!!??" Dediğim yerlerde oldu. Bunları da kısaca söyleyeyim; ilki, kitapta mitolojinin ve günümüz dünyasının bir karışımını okuyoruz. Bazı sahneler 'Efsanee' kategorisinde iken bazı sahneler 'ııhhh.. okey'di. Whjdhahdb ne demek istediğimi umarım anlatabilmişimdir. Evet, ama yine de çok beğendim jsjdjs. Her neyse gömmeye devamm.. İki; Persephone kafası karışık bir karakter ve bu bazen 'eh kızım artık sende bir kendine mi gelsen!' Dedirtti bir bana, bir de Hekate'ye. O da bence bizim kadar çekti. Ne çektin be Hekate ajxhjahdjs. Allah'ım sinirlerim bozuldu. Neyse üç; yazarın hızlı anlatımı. Yaa bazı sahneleri daha detaylı ve sakin anlatmasını isterdim. Ama bu hız özelikle bir bölümde tam yerini buldu.. Kitabın bu yönleri benim için sadece çok küçük dikenler gibi, asıl çiçeği görmeme engel olmadı..
Genel olarak toplayayım, çok uzattım. Sevdim ve keyif aldım. Karakterler, konu, olay, geçtiği dünya bence çok güzeldi. Okurken kalbim güm güm atıyordu. Aşkları çok hoşuma gitti. İkinciyi okumak için sabırsızlanıyorum. Bu şekilde, umarım sizlerde seversiniz ve okurken çok güzel anlar yaşarsınız. Sizlere kalben sevgilerim ve en derin, içten saygılarımla..
Kitabı okurken dinlediğim ve atmosferine %100 uydurduğum müzik: Laurent Aknin-L'étudiante et monsieur henri
