Gönderi

Yeryüzünde"halife" olan insan, Allah Teala tarafından yaratılmışlar arasında en şerefli ve üstün kılınmış olandır. Andolsun biz insanoğlunu şerelli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık." (Isra, 70) İnsan, yaratılanda esmayı görmesi hasebiyle üstün kılınmıştır. Yalnız bu üstünlük insanı mülkün sahibi yapmaz, zira mülkün sahibi yalniz Cenab-ı Allah'tır. insan o mülkün emanetçisi, sorumlusu konumundadır. Emanete gösterilen tasarruf Allah için, Allah'ın yarattıklanı yararına olmak mecburiyetindedir. Yeryüzündeki bütün nimetler insan için bile olsa, kişi bunları istediği gibi kullanamaz. Nitekim ayet-i kerimede, "Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz" (Tekasür, 8) buyurulur. Insan sorumlu olduğu her nimetten hesaba çekilecektir. Müminin emaresi nazarındadır, Allah Teala, Kur'an-i Kerim'de tabiatı emsalsiz şekilde tasvir etmekte ve insana, bakıp ibret alması gerektiğini defaatle buyurmaktadır: "Üstlerindeki göğe bakmazlar mi ki, onu nasil bina etmiş ve nasıl donatmışız! Onda hiçbir çatlak da yok. Yeryüzünü de döşedik ve ona sabit dağlar koyduk. Orada gönül açan her türden (bitkiler) yetiştirdik. Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunları yaptık). Gökten bereketli bir su indirdik, onunla bahçeler ve biçilecek daneler bitirdik.Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçlan yetiştirdik. Ve o su ile ölu toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir." (Kaf, 6-11) İnsan fitrat üzere doğar. Fitrat tabiat ile uyum halindedir. Tabiata verilecek her zarar bizatihi insana zarar vermektedir. Zaran önleyecek çare ise Kur'an ve sünnette bulunmaktadır. İslam özelde müminden beden, elbise, mesken ve tabii çevresinin temizliğini ister. Nitekim Efendimiz (aleyhi's- salatu ve's-selam) hadis-i şeriflerinde "Yeryüzü benim için mescit ve temiz kılındı" (Buhari, Teyemmüm, 1) buyurmaktadır. Burada yeryüzü bir ibadethane olarak kabul edilip kutsal bir mana kazanmıştır. Nasıl ki insan namaz kılacağı yeri temiz tutmak (necasetten taharet) mecburiyetindedir, aynı şekilde yeryüzünü de temiz tutmalıdır. (Semerkand Aile Dergisinden Alıntıdır)
·
53 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.