"Vahşi Kitap" ve Kütüphaneler
Can Çocuk tarafından 2018’de Türkçeye çevrilen Juan Villoro’nun yazdığı Vahşi Kitap ile kütüphanede karşılaştığımda bir yandan bu kadar geç karşıma çıkığı için hayıflandım bir yandan da bir hazine bulmuş gibi sevindim. Kütüphaneye gitmeden önce kendime bir liste hazırlamış olsam da kitaplarla örülmüş labirentler arasında dolaşıp bir keşfe çıkmış gibi kitap adlarını okumayı severim ve “Beni Oku” diyerek bana göz kırpacak bir kitaba rastlayacağımı umarım. Genellikle de umduğum başıma gelir 😊
Vahşi Kitap da son kütüphane ziyaretimde işte böyle listede olmayan ve “Beni Oku” diyen kitaplardan biriydi. Anne ve babası ayrılma aşamasında olan 13 yaşındaki Juan’ın iki aylığına dayısının evinde yaşadığı olayları anlatıyor kitap. Juan kâbuslar gören, büyüme sancıları içinde bir çocuk, dayısı ise kitaplardan başka bir hayatı olmayan ve kütüphanesinde “Vahşi Kitap” adlı bir kitabı bulmaya çalışan höpürtülü, şapırtlı, pasaklı bir kitap kurdu. Tito dayı, Juan’a “prinseps” (liderokur diye çevirebiliriz sanırım) bir okur olduğunu söyler ve Juan’a “Bu kitabı ancak sen bulabilirsin.” der. Okur türleri, kitaplar, hayat, sevgi vb. birçok konuda okuru düşündüren ve bildugnsroman (oluşum romanı) türündeki bu kitabı 12 yaş ve üstünün severek okuyacağına inanıyorum.
Başta kitap karşıma geç çıktığı için hayıflandığımı söylemiştim. Sosyal medyada yeni kitapların tanıtım vb. amacıyla sık sık karşımıza çıkması, bizde bu kitaplara karşı bir merak uyandırıyor ve daha önceden basılmış birçok güzel kitabı görmemizi engelliyor. Böyle gözden kaçmış, “İyi ki rastladım sana!” diyeceğiniz kitapları bulabileceğiniz en güzel yer de kütüphaneler… Kitapseverlerin yürüyerek gidebileceği yakınlıkta kütüphanelerin olduğu bir yerde yaşaması dileğiyle...
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.