Gönderi

304 syf.
9/10 puan verdi
·
549 günde okudu
David Eagleman tarafından yazılan Incognito kitabı hakkında genel bir giriş yapmak istiyorum. Yazıma kitabın son cümlesinden bir alıntıyla başlıyorum: ‘’Evrende keşfetmiş olduğumuz en harikulade şey bu: Beynimiz, yani ta kendimiz.’’ "Incognito", zihnimizin derinliklerinde gizlenen süreçleri keşfetmek isteyen herkes için ilgi çekici ve aydınlatıcı bir kitap olabilir. Beynin sırlarına ve bilinçaltının rolüne ilgi duyan okuyucular için zihin açıcı bir deneyim sunmaktadır. Kitap, insan beyninin çalışma şekillerine ve bilinçaltının gizemli dünyasına odaklanır. İnsanlar genellikle düşüncelerinin ve davranışlarının nedenlerini tam olarak anlamazlar ve kitap, bu nedenle zihnimizdeki bazı işleyişlerin farkında olmadığımızı açıklamaya çalışır. Sorularımızın yanıtlarına gelecek olursak örtülü ırkçılık nedir? Irkçı olmadığınızı iddia etseniz de ırkçı olabilir misiniz? Örtülü ırkçılık deneyi olarak bilinen bir deneyle bunu öğrenmek mümkün. Farz edin ki önünüzde iki düğme var ve ekranda olumlu bir sözcük (aşk, sevinç, vs) belirdiğinde sağdaki, olumsuz bir sözcük (korkunç, sevimsiz, vs) belirdiğindeyse soldaki düğmeye basmanız istendi. Oldukça dolaysız bir işlem. Şimdi işler biraz değişecek: Siyahi bir insanın resmini her gördüğünüzde sağ düğmeye, beyaz birinin resmini her gördüğünüzde de sol düğmeye basacaksınız. Yine kolay. Ancak bir sonraki aşamada eşleşmeler de yapacak olumlu sözcükler ve siyahi insan gördüğünüzde sağ, olumsuz sözcük ve beyaz insan gördüğünüzde sol düğmeye basacaksınız. Tabiki bunun tam tersi eşleşme de olacak. Bu noktada deneklerin tepki süreleri, bilinçdışındaki çağrışımları ölçülecektir. Siz de olumsuz sözcük ve siyahi eşleştirmesini çok kısa bir sürede yapıp olumsuz sözcük ve beyaz eşleştirmesini daha uzun bir sürede yapıyorsanız örtülü bir ırkçısınızdır!. İkinci sorumuza gelecek olursak pedofili bireyler suçsuz olabilir mi? Hem evet hem hayır. Bunun cevabını anlatacağım vakadan sonra siz karar verin. Kırk yaşındaki Alex yıllarca heteroseksüel olmasına rağmen kırk yaşından sonra çocuk pornografisine ilgi duymaya başlıyor ve işleri ilerletiyor. Davranışlarında büyük bir değişim olan Alex’in artan baş ağrıları da başlamıştı. Nöroloğa gitmeye karar veren Alex’in beynin ‘’orbitofrontal korteks’’ adı verilen bölgesinde büyük bir tümörün varlığı saplandı. Beyin cerrahları tümörü aldıktan sonra Alex’in cinsel davranışları da normale döndü. Yani sapkın yönelimlerin sebebi biyolojik bir bozukluk olabilir. ‘’Ama yine de etiketleri yapıştırmadan önce, kendi alın korteksiniz altında gizlenmiş bekliyor olabilecek yabancı alt programları bir gün keşfetmek isteyip istemeyeceğinizi düşünün.’’ Bir gün kumarbaz olma ihtimalin var mı? Evet var, beyin kimyasında gerçekleşen çok küçük değişimler davranışta çok büyük değişimlerle sonuçlanabilir. Özellikle fazladan alınan depominin beynin ödül sistemini harekete geçirerek kumar, aşırı yeme, ilaç ve madde bağımlılığı gibi davranışların ortaya çıkmasına neden olur. Pramipeksol adlı ilacı alan Parkinson hastalarının kumarbaza dönüştüğü görülmüştür. Hem de hastalıklı kumarbazlara. Çünkü bu tedavide parkinson hastalarının kaybettiği dopamin artırılıyor bu da kumarbazlık ya da bazı aşırılıklara sebep oluyor. Partner seçerken nelere dikkat ederiz? Partnerlerimizin özellikle dış görünüşünü seçerken kendi tarzımız olduğunu düşünüyoruz fakat yanılıyoruz beynimiz zaten bizim için önceden ideal partner tipini belirlemiştir. Sadece partner seçerken değil dış görüşünümüz; simetri ve yapıyla ilgili küçük ayrıntılar, bir kişinin başkalarından daha popüler olmasını, daha hızlı terfi etmesini, daha başarılı bir kariyer sürmesini sağlamaya yeterlidir. Erkekler, kadınlarda evrimsel olarak daha dolgun dudak, büyük göz, küçük burun ince bel ve büyük meme gibi unsurları daha çekici buluyor. Evet bunları hepimiz biliyorduk ama bunun sebebi evrimsel olarak kadınların daha sağlıklı yani doğurgan olduğunu göstermesinden dolayı olduğunu bilmiyoruz sadece estetik olarak güzel geldiğini düşünüyoruz. Hatta bu yüzden erkekler esmerlerdense sarışın ya da beyaz kadın tercih ediyorlar sebebi ise esmerliğin kusurları gizleyebildiği gerçeği yani beyazlar sağlıklı olduğunu daha fazla belli eden gruplar olduğu için tercih ediliyor. Öte yandan kadınlar, geniş omuzlu, büyük burunlu ve çıkık çeneli erkeklerden hoşlanıyor. Fakat her zaman değil! Kadınlar yumurtlama döneminde daha erkeksi görünüş tercih nedeni olurken, bunun dışındaki dönemlerde, olasılıkla daha toplumsal ve şefkatli bir yaklaşımın göstergesi olarak, daha yumuşak özellikler ön plana çıkar. Ek olarak, zıt kutuplar birbirini çeker algısı tamamen yanlıştır. Partner seçerken kendi yansımamızı tercih ederiz. Sadece karakter olarak değil! Örneğin isminde J harfi olan birinin olasılıkla isminde J harfi geçen biriyle evlenme ihtimali yüksektir. Özgür irade var mı sorusunun cevabı insanlık var olduğundan beri araştırılıyor ve tartışılıyor. Bu kitapta ise özgür irade varsa bile çok az olduğu iddia ediliyor. Kitapta, Eagleman özgür irade kavramının, geleneksel olarak düşündüğümüz gibi tamamen özgür olmadığını savunur ve bilinçaltının karar verme süreçlerinde büyük bir rol oynadığını vurgular. Özgür irade kavramına karşı getirdiği eleştirilerde, insanların davranışlarının bilinçaltının ve beyin süreçlerinin etkisi altında olduğunu ve bu süreçlerin farkında olmadan kararlar aldığını öne sürer. Kitapta, insanların bir eylemde bulunmadan önce "tamamen özgür irade" ile hareket edip etmediği ve bilinçaltındaki etkilerin nasıl olduğu gibi önemli felsefi ve bilimsel sorulara değinir. David Eagleman, insanları eleştirirken ya da suçlamazken, özgür irade kavramını daha çok "bilinçaltımızın bizi nasıl etkilediğini anlamamız gerektiği" şeklinde anlamamız gerektiğini savunur. Bu nedenle, kitapta özgür iradenin daha karmaşık bir şekilde ele alındığı ve insan davranışlarının arkasındaki bilinçaltı dünyasının önemli bir rol oynadığı vurgulanır. Çok basit bir örnek verecek olursam; yapılan bir deneyde katılımcılara farklı kadın yüzleri gösteriliyor ve hangisinin daha güzel olduğu soruluyor. Katılımcıların çoğu özgür iradesiyle seçtiğini düşündüğü kadını söylüyor ve çoğu aynı kadını seçmiş oluyor. Katılımcıların seçtiği kadın fotoğrafı hızlı geçen kadın fotoğrafları arasından en fazla gösterilen kadın. Yani beyin daha çok maruz kaldığını ve tanıdık olanı seçmeye meyilli. Bu yüzden tercihlerinizi tekrardan göz geçirin bence siz mi seçtiniz yoksa seçmek zorunda mı kaldınız? Peki suçluların ortak geni olabilir mi? Bu kitapta suçlular konusunda farklı görüşler var. Örneğin suçluların işlediği suça göre değil de sorumlu tutulabilirliğine göre yargılanması savunuluyor. Çok temel bir örnek verecek olursam bir şizofreni hastası suçtan sorumlu tutulmuyor ama Eagleman’a göre birçok biyolojik faktör suç işleme oranını etkiliyor. Örneğin Y kromozomuna sahip olan insanların yani erkeklerin adam öldürme, silahlı soygun, cinsel saldırı gibi suçları işleme oranı kadınlara göre neredeyse on kat fazla. ‘’Bizler aslında erişemez mikroskobik tarihimizin birer ürünüyüz. Bizleri kim yönetiyor sorusunun cevabı ise kısaca beynimiz. Bu ve diğer soruları merak ediyorsanız kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Incognito - Beynin Gizli Hayatı
Incognito - Beynin Gizli HayatıDavid Eagleman · Domingo Yayınları · 20136,8bin okunma
·
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.