Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

488 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Asimov'un "Vakıf İleri" Romanı ve Felsefî Meseleleri
Isaac Asimov'un "Vakıf İleri" romanı, yazılma tatihi itibariyle Vakıf serisinin yedinci ve son kitabı olmakla birlikte, romanların kendi içindeki kronolojiye göre "Vakıf Kurulurken" ve "Vakıf" romanları arasınsa yer alan ikinci romandır. Roman, anlatı ustalığı, karakter gelişimin ve yazarın insanlık tarihine ve kaderine dair görüşlerini ustalıkla işlemesi yönüyle oldukça başarılıdır. "Vakıf İleri", psikotarih biliminin kurucusuHari Seldon'un gerileme sürecindeki Galaktik İmparatorluk ve ardından gelecek karanlık çağları hafifletmek için tefekkür ettiği psikotarihi denklemlerini geliştirdiği yıllarında geçmektedir. Romanın en çarpıcı yanlarından biri, karakterlerin yaratılmasındaki ustalıktır. Hari Seldon'ın belirleyici bir figür olmasına rağmen, olayların tarihsel gelişimine etki eden çeşitli temel karakterlerin yer aldığı olaylarö sentezleyerek çok boyutlu bir anlatı yaratır. Ddyim yerindeyse karakterler organik bir şekilde gelişir ve hikaye boyunca gerek insanlıklarını ve gerekse kusurlarını sergilerler. Romanda felsefi ve etik meseleler de ustalıkla ele alınmış olup, bilim insanları ve karakterlerin bilgi arayışı ve bilimsel ilerlemenin etik düşünceleriyle mücadele ettikleri durumlara yer verilmiştir. Bu durumlardan bir tanesi, psikotarih disiplininin ahlakî ikilemleridir. Zira psikotarihin geliştirilmesi önemli etik sorular ortaya çıkarır. Medeniyetin geleceğini tahmin etme ve tarihsel olayları manipüle etme yeteneği, milyarlarca insanın kaderiyle oynamak gibi algılanabilir. Bizzat Seldon, bu sorumluluktan derin endişe duymakta ve bilimsel keşiflerinin olası yanlış kullanımıyla mücadele etmektedir, bilhassa rakip siyasetçilerin bilimsel bilgiyi manipüle etmesine sürekli olarak karşı durmuştur. Bu bağlamda, tarihin kontrolünün ahlaki sonuçları da tartışılmıştır. Psikotarih, yanlış veya kötü niyetli kullanılırsa, toplumları manipüle etmek ve kontrol etmek için kullanılabilir, bu da toplumsal acıların yaşanmasına ve insanlığın baskı altına girmesine neden olabilir. Bu, böylesine güçlü bir bilginin etik kullanımı ve bununla birlikte gelen sorumluluk hakkında endişeleri beraberinde getirir. Bilimsel araştırmada gizliliğin rolü de vurgulanan diğer bir meseledir. Roman boyunca, toplumun iyiliği için bilimsel bilginin paylaşımı ile hassas bilgilerin açığa çıkarılmasını önlemek için bazı keşiflerin gizli tutulması arasında süregiden bir gerginlik bulunduğü görülmektedir. Karakterler, bilimsel bilginin açık bir şekilde paylaşılması ile hassas bilgilerin ortaya çıkmasının olası sonuçları arasındaki dengeyle uğraşmak zorunda kalır. Bilimsel ilerlemenin bireyler üzerindeki etkisinin de ele alındığı romanda, romanın karakterlerinin, bilimsel bilgi ilerledikçe, yeni teknolojilerin ve anlayışın getirdiği kişisel ve toplumsal değişikliklerle yüzleşmek zorunda kaldıklarını görüyoruz. Bu durum, bilimsel ilerlemenin insan hayatı ve refahı üzerindeki sonuçları hakkında ahlakî ikilemler üzerinde okuru düşünmeye sevk etmektedir. Romanda ayrıca, bir tür toplumsal mühendislik olan ve keza bir tür sosyal manipülasyon olarak telakki edilebilecek "psikotarihsel mühendislik" kavramını ortaya konulmaktadır. Psikotarih biliminin geleceğe dair öngörerinin, olayları dolaylı bir şekilde etkilemek için kullanılması, toplumları ve bireyleri manipüle etmek ve doğal tarih akışına müdahale etmenin özgür irade, özerklik ve etik sonuçlarını sorgulayan soruları gündeme getirmektedir. Hari Seldon'ın psikotarihi, olayların genel seyrinin önceden belirlendiğini öne sürer. Yani belirli büyük olaylar ve toplumsal eğilimler, olasılık yasaları ve kitle davranışı nedeniyle neredeyse kaçınılmaz olarak ortaya çıkar. Bu belirlenimci eğilimler bin yılları aşan bir süreyi kapsayarak, geleceğin zaten belirlenmiş gibi görünmesine ve bireylerin büyük bir önceden belirlenmiş planın parçası gibi hareket ettiklerine dair bir izlenim yaratır. Öte yandan, bireysel özgür irade, psikotarih tahminleri karşısında sınırlı bir etkiye sahip olarak görünmektedir. Hatta bir anlamda illüzyon gibidir. Bu teori, hatta en etkili kişilerin bile, daha büyük tarihsel oyunun piyonları olduğunu, toplumun akıntıları ve tarihsel döngülerin güçleri tarafından yönlendirildiğini öne sürer. Sonuç olarak, bireyler kendi kaderlerini şekillendirmede bir güçsüzlük hissi yaşayabilirler, çünkü eylemleri görünüşte tarihin kaçınılmaz akışı tarafından yönlendirilmektedir. Tüm felsefî derinliğiyle, "Vakıf İleri" yalnızca tek başına bir anlatı olarak değil, aynı zamanda Vakıf serisinin içinde ele alındığında anlam kazanmaktadır. Romanın karmaşık kurgusu, derin felsefî alt metinleri ve zengin karakter gelişimi oldukça başarılıdır. Asimov'un son romanı olması nedeniyle de, büyük bir ustanın vedası olarak değerlendirilebilecek ustalık dönemi yapıtıdır.
Vakıf İleri
Vakıf İleriIsaac Asimov · İthaki Yayınları · 2021683 okunma
·
229 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.