O bizim kavuşmalarımız mahşere kaldı
Söze nereden ve nasıl başlayacağımı inanın bilmiyorum. Sosyal medyada kitap ile ilgili gördüğüm paylaşımlar üzerine merak ederek aldım kitabı ve iyi ki de almışım diyorum. KPSS koşturmacası dön ÖABT koşturmacası derken ancak yazabiliyorum düşüncelerimi. Öncelikle yazarın okuduğum ilk kitabıydı büyük ihtimalle son olmaz çünkü kalemini çok beğendim. Kitap geçmiş ve bugün arasında geçiyor, hemen hemen her karakterin iç dünyasını okuyorsunuz bu da olaylara daha objektif ya da daha taraflı bakmanıza sebep oluyor. Okurken duygudan duyguya sürüklendim çok kızdığım karakterler var mesela Burcu ve Hakan... Onları anlatmaya kalsam spoiler vermiş olurum ama şunu söyleyebilirim hayatımızın bir kesiminde mutlaka hepimizin hayatında bu iki tip insandan bulundu ya da bulunacak.
Gökçe... Senin için söylemek istediğim çok cümlem var ama boğazıma düğümleniyorlar. Sen bir örnektin aslında bu ülkede aşağılık kompleksi olan o varlıklar yüzünden hayattan koparılan tüm hayatlara. Etrafımız bir sürü Gökçe ile dolu kimine yetişebiliyoruz kimine tıpkı sende olduğu gibi yetişemiyoruz ama biliyorum bir gün son bulacak bu bizden koparılışlarınız ve o güne kadar pes etmeden devam edeceğiz. Hayallerine kavuşmak üzereyken, ömrünün baharında, kısacık ömründe bir çok acıyı ve sevginin en güzel halini de tadarak gittin ama giderken kendinle birlikte Alper'i de yanında götürdün. Hayatına devam etmeye çalışsa da Alper bu asla mümkün olmadı çünkü o sadece nefes alıp veren bir bedendi ve onu ayakta tutabilen tek şey ise şüphesiz kızıydı.
Sizin kavuşmanız mahşere kaldı belki ama emin ol sen Alper'in kalbinde ve yeryüzünde olan tüm zambaklarda yaşıyorsun Gökçe. 
Ölüler Konuşamaz 
Dilara Keskin
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.