Gönderi

... Tacdin'de vardı azıcık şuur, Aşk onda bırakmıştı bir parça kusur. Dedi ki: «Kalk kardeş! Yatağın içinden. Yeter ah çektiğin yaralann elinden. Bizler arslanız, onlarsa ceylân, Onların elinden inlememiz çok ayıp». Memo aşkla pişmişti tamamiyle, Dedi ki: «Kardeş! Meğer sen çiğsin. Sanma ki sağlamım ben, Baştan ayağa kadar parçalanmışım ben. Benim bu vücudum dilim dilim olmuş. O dilimlerin hepsi de nokta nokta olmuş. Aşkın ve sevdanın üzerimdeki etkisi öyledir ki, Uzunlamasına, enine, boyuma ve derinliğine, Hiç bir nokta boş kalmamış dertten Hâlâ diyorsun ki: Niye inliyorsun sen? Gönül, içine dolan aşkın yeri olmuş, O dolan, bu boş yerin içindedir. Bu doluşun, bana heyula şeklinden (1) Kaldığını söylersem şaşma. Aşk şehinşahı garazsız geldi, Cevher gizlendi, araz gelince (2) Gönlüme giren bu aşk, onun yeri olan gönlüm, cisim ve cevher, Hepsini kendine ram etti aşk. Can, ciğer, yürek ve bütün iç varlığım, El, baş, ayak, sırt ve gözlerim. Vallahi hiç birinin kalmamış rahatı. Billahi hiç birinin kalmamış takati. Koparmış onlar bütün ilgilerimi, Hep birden diyorlar ki: Âşıkız biz. Hey zalim! Halimi sormuyorsun sen Hâlâ bana inleme diyorsun sen» Bu şekilde tazallüm edince Memo, Tacdin için kalmadı artık konuşma. Onlar kaldılar bu yaralarla, Biz gelelim Sıti ve Zin bahsine.
(1) Heyula: Bazı bilginlerce evrenin ilk maddesi olarak kabul edilen madde. (2) Cevher, kendi başına varlığını gösterebilen madde, taş gibi. Araz ise kendi başına varlığını gösteremeyen, bu hususta cevhere muhtaç olan varlık, renk gibi.Kitabı okudu
·
97 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.