Gadiri Hum Şia kaynaklarına Göre nasıl ele alınmıştır?
Hz. Peygamber, hac farizasını yerine getirdikten sonra Medine'ye gitmek üzere yola çıktı. Su ve mera olmadığından dolayı konaklamaya elverişli olmayan Gadîr-i Hum denen yere gelmişlerdi. Cebrail, Hz. Peygamber'e gelerek Hz. Ali'yi ayağa kaldın onu insanlara imam olarak tayin etmesini emretti. Hz. Peygamber, "Ümmetim cahiliye dönemine yakındır." dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber'e bu emrin azimet olduğu, onda ruhsat bulunmadığı bildirildi ve "Ey Allah'ın Resûlü! Sana Rabb'inden indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır."54 ayeti nazil oldu. Resûlullah (s) ve beraberindeki Müslümanlar, yukanda zikrettiğimiz yerde konakladılar. Çok sıcak bir gündü. Resûlullah (s), oradaki ağaçların altının süpürülmesini ve bütün yolcuların burada toplanmasını emretti. Sonra müezzininden insanlan cemaatle namaz kılmak üzere çağırmasını istedi. Onun etrafında toplanan insanların çoğu yerin sıcaklığından dolayı elbiselerini ayaklarına sanıyordu. Resûlullah (s), yolcuların kendisini işitebilmeleri için yüksek bir yere çıktı ve Ali'yi yanına çağırdı. Hz. Ali, onun sağında yüksekte durdu. Sonra Resûlullah (s), insanlara hitap ederek, hamd ve senadan sonra şöyle dedi: "Ben çağnıldım ve icabet etmem yaklaşıyor. Aranızdan ayrılma zamanım yakındır. Sizlere, onlara tutunduğunuzda sapıtmayacağınız şeyler bırakıyorum. Allah'ın Kitabı ve itratum ehl-i beytim. Onlar havza döndürülünceye kadar birbirlerinden aynılmazlar." Sonra yüksek sesle seslendi: "Ben, sizler için nefislerinizden evlâ değil miyim?" Oradakiler, "Allah'a and olsun ki evet!" dediler. Hemen arkasından Ali'nin pazılarından tutarak koltuk altlarının beyazlığı görünecek kadar onları kaldırdı ve şöyle seslendi: "Ben kimin mevlâsıysam Ali de onun mevlâsıdır. Allah'ım ona dost olana dost, düşman olana düşman ol. Ona yardım edene yardım et, onu yardımsız bırakanı yardımsız bırak!"
·
36 görüntüleme
Sonra Resûlullah (s), bulunduğu yerden indi. Vakit öğleye doğr idi. Iki rekât namaz kıldı; ardından müezzin öğle namazı için ezan okudu. Resûlullah (s), öğle namazını kıldıktan sonra çadırına oturdu ve Ali'den aynı hizadaki çadınına oturmasını istedi/O, Müslüman lara gruplar halinde Ali'nin yanına gidip imametini kutlamalarını ve onu "Emirü'l-Müminin" olarak selamlamalarını emretti. Bütün in- sanlar gün boyunca bunu yaptılar. Sonra eşlerine ve bütün mümin- lerin kadınlarına kendisiyle beraber gidip Ali'yi "Emiru'l-Müminîn" olarak selamlamalarını emretti; onlar da bunu yaptılar. Hz. Ömer bu sırada Hz. Ali'ye, "Oh! Oh! Ey Ali, benim ve her mümin ve mümi nenin mevlâsı oldun!" diyerek onu kutladı.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.