"Osmanlı tarihinin en büyük trajedilerinden biridir. İsimsiz, kimliksiz, haklarında pek bir şey –çoğu zaman hiçbir şey– bilinemeden ölüp giden saray kadınları."
.
.
.
Kadınlar Saltanatı olarak adlandırılan dönemde, Hürrem Sultan'dan farklı noktalarda oldukça etkin olan iki valide sultan Nurbanu ve Safiye. Her zamanki gibi tarihi kayıtlarda haklarında ayrıntılı bilgiler bulunmuyor. Yabancı elçiler, özellikle de Venedikliler olmasa sonradan aldıkları isimleri haricinde haklarında hiçbir şey bilemeyecektik. Bu nedenle iyi ki kadına önem veren, unutulmalarına izin vermeyen tarihçiler var. 
Özlem Kumrular da o değerli tarihçilerden biri. Kumrular, sultanlar hakkındaki kayıtlı bilgileri detaylı bir şekilde incelemiş ve kökenlerine dair gerçek veriler sunmuş. Özellikle Nurbanu Sultan'ın kökeni hakkındaki araştırması, güce ulaşmak isteyen bir kadının çabasını gözler önüne seriyor.
Eserde fetihler döneminde ganimet olarak el konulan, fetihlerin bittiği dönemde ise köle olarak küresel pazardan alınan tüm harem kadınlarının hayatını öğrenme şansına sahip oluyoruz. Ayrıca Valide Sultan olabilmek için verilen mücadeleyi, olduktan sonra ise diplomasideki güçlerini ve yönetimdeki etkinliklerini görüyoruz. Romantik masalların hikâyesini okumuyor, zor elde edilen konumu ve bu konumun bedelini okuyoruz. Diplomaside ve yönetimdeki etkinliklerinin devlete kazandırdıkları ve kaybettirdiklerine şahit oluyoruz. Aynı zamanda onlarla birlikte yükselen diğer hayatları tanıyor, padişahların otorite kaybı ile rüşvet ve yolsuzluğun sistemin kendisi haline gelmesinin nedenlerini öğreniyoruz. Şimdiye dek öğrendiklerimizin ise, aslında erkek yanlısı bir bakış açısına sahip olduğunu da açıkça görüyoruz.
Devri öğrenmek adına mutlaka okunması gereken ikinci önemli kaynak. Tavsiye ederim.
·
53 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.