Gönderi

160 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Hiç bilmediğim bir sehirde, hiç görmediğim sokaklarda, hiç tanımadığım insanların arasından amaçsız bir şekilde öylece yürüyüp giderken köşe başında bi tabela çarptı gözüme. Elfida Kitap Evi... İçeri girdim raflara bakıyordum boş boş. Sonra elime bu kitabı aldım. Sadece ismi dikkatimi çekmişti, arkasını çevirip okumaya başladığım sırada arkamda biri belirdi, birden haliyle korktum arkama döndüğümde 30 yaşlarında bir esmer 1.90 boylarında bir abi, neyse kasaya gittik ödemeyi yaptım çıkarken yabancısın sanırım dedi. Evet, buralarda kitap okuyabileceğim sessiz sakin bir yer varmı diye sormadan burada okuyabileceğimi söyledi. Bende kabul edip arka taraflarda bir pufun üstünde okumaya başladım kitabı tabi... 30 sayfa falan okudum, okumadım ağlamaya başladım. Hıçkırıklarımı duyan abi yanıma geldi. Elinde bir demlik çay. Anlamadım tabi. Sonra bana yaşadığı bir olayı anlattı ve çayı niye getirdiğini. Sonra o anlattı ben çay içtim böyle devam etti ama tam bir tiryakiymiş Mehmet abi. Bir demlik çay bitti ama bende bittim. Normalde çok nadir çay içen ben 8 bardak çay içtim Mehmet abinin zoruyla. Hiçbirşey sormadı bana. Sadece Yarattığı kulu yaradandan çok sevme, o yarattığı için sev dedi. O an anladım nerde hata yaptığımı. Zaman geçti epey bir süre iste tekrar elime aldım yarım bıraktığım kitabı ve okudum. Yazarın ikinci kitabı ve belli ki yaşanmışlıklar üzerine yazılmış bir kitap. Kitapta sadece tek bir konu üzerinde durulmuş. Yaşanan bir aşk ve ondan geriye kalan aşk acısı... Sürekli değmediğine, bizi tükettiğine vurgu yapılmış. İkinci okuyuşumda ağlamak yerine güldüm ve buruk bir pişmanlık yaşadım. Ama yazar için üzülmedim desen yalan olur. Benim kadar nasipli bir insan değilmiş karşına bir Mehmet abi çıkmamış. Ama kitabın isim seçimi ve kapak tasarımı gayet başarılı, albenisi var;))
Sen Bana Geç Kaldın
Sen Bana Geç KaldınErkan Akagündüz · Dokuz Yayınları · 201767 okunma
·
63 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.