------SPOILER------
Aynı tahmin ettiğim gibi ilk kitaptan çok daha iyi bir kitaptı. Aaron'ın hikayeye dahil oluşunu sevdim. Hatta direkt Aaron'ı sevdim. Kitaptaki yazılmış en iyi karakter kesinlikle o.
Tabii bir aşk üçgeniyle karşılaşıyoruz fakat William da Aaron da bir şekilde Victoria'yı kendinden uzaklaştıracak şeyi yapıyorlar. Zaten başından beri William'ın bu aşırı hızlı aşkını ve melekten iyi hallerini anlamlandıramıyorum. Victoria tabii hiç insanla karşılaşmadığı için ilk ilgi gösterene aşık olmakta haklı sayılır ama William insanı çileden çıkarıyor, esas oğlan olması benim için üzücü.
Aaron ise kitaptaki en karanlık karakterlerden biri. Ve bence motivasyonundan tutun Alexander'ı acımadan öldürmesine kadar tam bir ikon. Olması gerektiği gibi bir karakter, bayıldım sana be. Biraz buyurgan tarafı var tabii ama o kitaptaki en iyi düşünülmüş karakter o olunca gözüm görmedi alfa triplerini :)
İlk kitap merakta bırakan bir noktada bitmişti ve sonrasında bu kitapta işler hiç de tahmin ettiğim gibi ilerlemedi. Gayet şaşırtıcı durumlar vardı ve bunu sevdim. Adadan ayrılıp Birlik'e gitmeleri ve oradan da savaşı başlatacak tam anlamıyla ilk kurşunu atmaları gayet iyiydi.
Victoria kadar ağlak ve karakteri zayıf biri olabilir mi? Gerçekten olaylar karşısındaki tepkileri el ayak titretir, yeter kızım be. William da William, ne varsa şu yalancıda bir ben göremedim herhalde. Bir de teşekkür edeceği yerde Aaron'a kızıyor Alexander'ı öldürdü diye. Gerçekten bu kız çileden çıkartıyor iki kitaptır beni.
Sena Nur Işık bu serinin son kitabını da nihayet çıkardı. Kalemi bu kitapta çok daha iyiydi elbette ve Küllerin Kehaneti'nde de daha iyi olmuştur diye düşünüyorum. Güzel, hızlı, kurgunun içine okuru kolay adapte eden bir kitaptı. Yazarımıza Aaron karakteriyle bizi tanıştırdığı için teşekkür edelim :)