Gönderi

104 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 19 hours
Modern-soslu-postmodern eserin klasik-okur-katkılı incelemesi...
Daha önce
Kara Gergedan
Kara Gergedan
adlı kitabını okuduğum yazar
Turhan Yıldırım
Turhan Yıldırım
,
Modern Soslu Postmodern Makarna
Modern Soslu Postmodern Makarna
'da gene duyguların ve yaşanmışlıkların tablosunu edebiyat tuvaline aktarmış. Mona Lisa gibi. Bir yanı gülümsüyor, selam çakıyor yaşayan değerlere, şahsiyetlere; diğer yanı ise sorguluyor, düşündürüyor, yitirilenlerin anısını yad'ediyor. Bu tuval üzerinde postmodern bir fırçanın izleri var; renkler ise modern edebiyatın paletinden kâh doğrudan alınmış, kâh derlenmiş, yeni renkler yeni tatlar olarak sunulmuş. Hani, Hababam Sınıfı'nın Melih Kibar tarafından bestelenen o meşhur film müziği vardır ya; o da müzik âleminin Mona Lisa'larından biridir. Hızlı bir tempoda dinlerseniz neşeli, şen şakrak bir şarkı, yavaş bir tempoda dinlerseniz hüzünlü, insanın yüreğine işleyen bir tını duyarsınız. Hah işte
Modern Soslu Postmodern Makarna
Modern Soslu Postmodern Makarna
da o kabilden; kaptırır giderseniz iki-üç saatte bitirirsiniz, eh tabi ki okuma keyfinden yana belli bir ölçüde nasiplenirsiniz. Şöyle tadını çıkartarak, -yazarın da önerdiği şekilde- derin okuma yaparak okursanız hem bu eseri daha iyi anlamış, hem de modern ve postmodern edebiyat hakkında daha fazla bilgi edinmiş olursunuz. (Benim gibi, edebiyatın içinde profesyonel yetkinliğe sahip olmayan ancak okumalarını elinden geldiğince nitelikli kılmaya çalışan bir okur olduğunuzu varsayarak söylüyorum bunu.) Modern Soslu Postmodern Makarna'da, adından da anlaşılacağı üzere; LİPOGRAM (alfabenin belli bir harfini/belli harflerini metinde kullanmama), PARODİ (ciddi bir eseri, biçimini bozmaksızın tamamen veya kısmen komik hale getirmek), PASTİŞ (birden çok seçkin sanat yapıtının benzerini taklit yoluyla metne eklemek), ÜSTKURMACA (daha çok ironi yoluyla dikkati, anlatının bir kurmaca olduğuna çekmek), METİNLERARASILIK (metin içinde başka edebi metinlere yer vermek) gibi yazım teknikleri kullanılmış. (daha detaylı bilgi için bkz. milliedebiyat.com/index.php/edebi..., fikriyat.com/galeri/edebiyat..., turkedebiyati.org/modernizmi-esas...) Eserde, 27 öykü yer alıyor. Bunlardan 11 tanesi "Oda Müziği" adlı ikinci kısımda bulunan küçürekler (genellikle bir sayfayı geçmeyen küçük öyküler). Postmodern edebiyatın genel bir karakteristiği olarak, kitap içeriğinde yer alan öykülerin final kısımlarında, top okuyucuya atılmış. Her okur, öykülerden kendince sonuç çıkarımı yapmak durumunda. Bu durum, okuma yaparken, konfor alanının zorlanmasını aslında çok tercih etmeyen benim gibi okurlar için, bazı anlaşılması güç metaforları, ironileri beraberinde getirmekte. Kitaba ismini veren "Modern Soslu Postmodern Makarna" öyküsündeki gene aynı isimli makarnanın tarifi, muhtemelen eserin en can alıcı ironilerini ve hicivlerini içeriyor ama sanırım bunları tam olarak çözümleyebilmem için modern ve postmodern okumalarımın sayısını ve niteliğini artırmam gerekecek. Gerçi kitabın kapak tasarımı ve yazarın kitaba ilişkin açıklamaları ( <youtu.be/h7jTZI_adKE>) buna bir ölçüde cevap veriyor. Asfalt gibi sıkışmış, zift karası zorluklar, açmazlar içeren metropol ortamında sıkışıp kalan insanlar, her birinin belli kuralı olan yazım tekniklerinin yazar tarafından doğaçlama yapılarak ve bilindik kuralların dışına çıkılarak kitaba serpiştirilmesi ve salyangoz metaforu benim bu cevap içinde yakalayabildiğim hususlar. Salyangoz metaforunun ne anlama geldiğini web'den şöyle bir araştırdım ve sanırım
Yalnızlık Bakanlığı
Yalnızlık Bakanlığı
adlı kitabın yazarı
Menekşe Gülben
Menekşe Gülben
'in şu ifadeleri, bu incelemeye konu olan Modern Soslu Postmodern Makarna'daki kullanım maksadına en yakın olanı: "... salyangoz sürünerek yaşar, hermafrodittir, keyfine göre kadın keyfine göre erkektir, kolayca ölür, daha kolayca yaşar. Tıpkı bizim belli kalıplara zorlanmamış halimiz gibidir ya da bundan sonra dönüşeceğimiz hal gibi. Salyangoz bir insandır, çünkü insan bir salyangozdur” (webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:...). Sanırım eserin ilk sayfalarında, yazarın önemli ilham kaynaklarından olan
Sevim Burak
Sevim Burak
'ın isminin tersten yazılmasının (Mives Karub) ve "kalemiyle dilin kurallarını yıkan tüm yazarlara" şeklinde bir ithafta bulunmasının altında yatan da aynı düşünce. Modern Soslu Postmodern Makarna metni içinde, terim olarak olmasa da, dolaylı olarak en çok çağrışım yapılan olgulardan ikisi "metropol" ve metropoldeki "kaotik ortam". Eserin gene ikinci giriş sayfasında (sayfa 9) yer alan alıntı da bunu doğrular vaziyette (#215061729). Yazar, kalıpların dışına çıkmayı o kadar öncelemiş ki, üçüncü giriş sayfasında (sayfa 11) yer alan "Ben İmparator Haydutyus, gündüz düşlerimden kalbini ve beynini sakın ey okur" ifadesini öykülerin hemen öncesine iliştirivermiş. Geceler dururken, düşlerini gündüze kaydırıvermiş. Kitapta, beni en çok etkileyen diğer öykülerden başlıcaları şunlar oldu: * "4.17" adlı öyküde, Cem Adrian ve Umay Umay'ın 4 dakika 17 saniye süren "YaNNızlık" adlı şarkısının an be an hissettirdikleri tasvir edilmiş. * "Uçurtma Şenliği", düşünceleri yüzünden öldürülerek dersi yüzülen divan şairi Seyyid Nesimî anısına yazılmış; öykünün kapanışı merhum şair Hasan Hüseyin Korkmazgil'in mısraları ile yapılmış. * "Radyo Motivasyon" adlı öykü, önce, Madlen keki ısırıp ta çocukluğuna giden ve bu ilhamla
Kayıp Zamanın İzinde
Kayıp Zamanın İzinde
adlı eseri kaleme alan
Marcel Proust
Marcel Proust
'a selam çakmış. Öyküde geçen radyo programcısının zihinsel ve ruhsal dönüşümü, isyanı ve zincirlerini kırması o kadar hoşuma gitti ki, keşke tabuların, aldanışların ve dayatmaların kuşatması altındaki tüm insanlar böyle cesur aynı zamanda nezih bir değişim yaşayabilseydi diye içimden geçirdim (#215068279, #215068535, #215067505). * "Şıp" adlı hikaye benim kitapta üzerinde en çok düşündüğüm öykülerden biri oldu. Öykü genelinde, bireyin hayatı boyunca çözümü yanlış yerde aramalar nedeniyle aşamadığı sorunlar yumağı bir süreç, çözümsüzlüğe mahkumiyet, her geçen gün şiddeti artan bir bozulma, dejenere olma ve sonuç olarak yaşayan ölülerden oluşan toplumlar anlatılmış. * "Küle Susamışlar", bundan otuz yıl önce (2 Temmuz 1993) gerçekleşen Madımak Olayına ithafen yazılmış. Hoşgörü ve sevgi yoksunu vasat kalabalıkların tahrik edilmesinin ve kontrolden çıkmasının vahim sonuçları dile getirilmiş. (#215078060, #215077576). * "Kardeşine Ağıt" Muzaffer (İlhan) Erdost ve kardeşi İlhan Erdost'u konu alan hazin bir öykü (#215089301) * "Raşel" ise, Filistinli bir ailenin evinin yıkılmasını engellemeye çalışırken 16 Mart 2003 tarihinde bir İsrail buldozeri tarafından ezilerek öldürülen ABD vatandaşı barış gönüllüsü Rachel Corrie'nin hatırasını yadetmekte (#215088285). Modern Soslu Postmodern Makarna metninde yer alan "tarihî Çıkmazlar Sokağı", "Kronik Çaresizlik Sendromu", "Orada bir köy var uzakta şarkısının metropol ayağında kalan unutulmuş yalnızı", "Kısıtlı özgürlüğünüze hoş geldiniz" ifadeleri oldukça hoşuma gitti. Eserde kullanılan yazım teknikleri, öykülerin biçimsel kurgusu bir tarafa, en çok hoşuma giden bir başka husus ise; ülkemiz dahil olmak üzere, yakın ve uzak coğrafyada tarihin belli dönemlerinde yaşanan/yaşatılan acılara ve evrensel anlamda metropol insanının günümüzde yaşadığı sorunlara, toplumun ve bireyin olumsuz tavır ve tutumlarına bir sanatçı duyarlılığı ile ve mahalle ayrımı yapmadan tepki göstermesi. Bu tepki bazen doğrudan bir tenkit, bazen bir ironi, bazen şiirsel bir ifade, bazen de yaslı bir anma, matem şeklinde görülmekte (#215096097, #215065049, #215064600, "Sanat sanat için midir yoksa toplum için midir? sorusu burada aklıma geliverdi. Elbette "marifet iltifata tabidir"; her sanat eseri, onu takdir eden birilerinin varlığını gerektirir. Ama "takdir edilmeyen marifet" söz konusuysa, bu "kıymetlendirme/değer biçme" erbabının yokluğu, yetersizliği, geri durması ya da art niyeti anlamına da gelebilir. Nihayetinde altının kıymetini bilmek de sarraf olmayı gerektirir. Demem o ki, bu eseri layık olduğu şekilde, tanm anlamıyla değerlendirecek, eserin hangi kısmında hangi metaforun, hangi pastişin, hangi parodinin, hangi üstkurmacanın yer aldığını açık ve net olarak ortaya koyabilecek sarraf sanırım ben değilim. Sadece postmodern edebiyatın okura attığı bir pası aldım; ben de aynı şekilde, -zamana bağlı veya zaman ötesi, gerçeklik veya gerçekötesi durumları değerlendirmek, sonuç hakkında çıkarım yapmak adına tanınan bu inisiyatifi, haddimi aşmamaya da dikkat ederek- daha isabetli değerlendirme yapacağına inandığım diğer okurlara ve yazarlara, edebiyat erbâbına, uygun bulmalarına matuf olarak, pasladım. Teknik yönden her ne kadar yaptığım araştırma neticesinde edinmiş olduğum bilgileri paylaşmaya çalıştıysam da, bana göre, eserin asıl değeri, Habil ve Kabil'den beri insanların birbirinin canını yaktığı, bu toprakların kendi evlatlarını yediği acı gerçeğini hatırlatarak toplumun hafızasını canlı tutma görevini yerine getiren, insan olmanın pratikteki ve idealdeki önceliklerini sorgulayan, sorgulatan yanında saklı. Teknik yönden daha doyurucu bir değerlendirme almak adına,
Osman Y.
Osman Y.
'ya ait #209575766 numaralı paylaşımı,
Gönül Demircioğlu
Gönül Demircioğlu
'na ve https://1000kitap.com/dilek_altndg'a ait yazıları (ishakedebiyat.com/post/g%C3%B6n%C..., edebiyatdaima.com/dilek-altundag-...) inceleyebilirsiniz. Keyifli okumalar dilerim...
Modern Soslu Postmodern Makarna
Modern Soslu Postmodern MakarnaTurhan Yıldırım · İthaki Yayınları · 2023111 okunma
··
707 views
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Emeklerinize sağlık, oldukça detaylı bir inceleme yazmışsınız. Sadece bir noktaya değinmek istiyorum. Uçurtma Şenliği öyküsü Seyyid Nesimi'nin katledilişini anlatıp Uçurtmayı Vurmasınlar kitabına ve filmiyle metinlerarası ilişkidedir. Metnin sonunda Hasan Hüseyin Korkmazgil'in mısralarını okuruz. Ciddi bir emek harcayarak yazdığınız inceleme için tekrar teşekkür ediyorum, eksik olmayın.
MURAT AYDIN okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Turhan Bey. Yanlışlık ve dikkatsizliğim için affınıza sığınıyor ve gerekli düzeltmeyi yapıyorum.
1 next answer
Osman Y. okurunun profil resmi
Elinize sağlık detaylı ele almışsınız kitabı. Benim incelemeden bahsetmeniz de incelik olmuş teşekkürler. Bir hayli de uzun yazmışsınız fakat ne yazık ki "keyifle merakla kısa uzun demeden bolca inceleme okuma" dönemini geride bıraktık biliyorsunuz , yine de birkaç meraklıya ulaşmak iyidir elbette.
MURAT AYDIN okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, sağolun. Biraz uzattığımın farkındayım ancak kitabı ilginç bulduğum için, hakkını vermek adına biraz uğraştım.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.