Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

X mi Y mi bilmem Bizim kuşak iyi bilir
BEN ÇOCUKKEN... - Çamaşır yıkama günlerini nedense hiç sevmezdim. Annem plastik kırmızı eldivenlerini takınca içimi bir sıkıntı basardı. Merdaneli çamaşır makinesinin uğultulu sesi bir an önce bitsin diye dua ederdim. Bu sıkıntının sebebini hala bulabilmiş değilim. - Evde sadece sabit telefon vardı çocukluğumda. Her çalış ayrı bir heyecandı. O zamanlar kimin aradığını bilmeden heyecanla açardık telefonları. Şimdi kimin aradığını bilerek açmıyoruz bazen… İlginç! - Babam bütün çocukluğum boyunca holdeki sobayı yaktı. Her sabah namazdan önce itinayla odunları dizer, kibriti çakardı. Eğer o saatlerde uyanıksam tıkırtıları dinlerdim. Çoğu zaman çıtırtı sesleri başlayınca huzurla uyumaya devam ederdim. - Sokaktan seyyar satıcılar geçerdi gün boyu. En çok salepçiyi severdim. “Saaaliiyeeeh” diye bağırırdı ve ben salepçi olduğunu bilmeme rağmen birisi bana sesleniyor gibi hissederdim hep. Bir de bozacı geçerdi. Çok güzel rutinlerdi. Her akşam aynı saatte aynı sesler. Şimdi sokaklarda hangi akşam hangi sesin geleceği meçhul…  - Bizim evde yıllar boyunca devam eden bir kapı kapatma olayı vardı. Ev sobalı olduğu için mutfak tarafından gelenler hole açılan kapıyı kapatmak zorundaydı. Açık kalan kapı evin soğuması demekti çünkü. Rahmetli anneannem daha kapıyı açarken, “Kapıyı kapat” diye seslenirdi. Ergenlik dönemlerinde bir şeye sinirlenirsem, tepkimi kapıyı açık bırakarak ortaya koyardım. Şimdi de tepkiler genelde kapı çarpma şeklinde gelişiyor.  - Çarşamba akşamları radyo tiyatrosu olurdu. Abimle radyoya bakarak dinlerdik piyesleri. Genelde evini satmak istemeyen ihtiyar çift ve evi satmaya çalışan hayırsız evlatlar olurdu oyunlarda. Şehri betona boğan inşaat projeleri bir bir yükseldikçe o piyesleri hatırlıyorum hep. Hayırsız evlatları yani… - Yatılı misafirlerimiz olurdu sık sık. Yer yatakları çıkar, yorganlara nevresimler takılırdı. Ev naftalin kokardı. Misafir naftalin kokusunu beraberinde getirirdi sanki. Ev kalabalık olunca daha mutlu olurdum. Kendimi daha güçlü hissederdim.  - Leblebi tozunun boğaza kaçması diye bir problemimiz vardı o zamanlar. Neşeyle öksürürdük. Salih Uyan
·
234 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.