Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

380 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Çanakkale
1) Siyasi Durum a. Osmanlı'nın Müttefik Bulma Çabaları Bir umumi harp çıkacağı belliydi. Osmanlı önce İngilizlere yanaşsa da kabul edilmedi. Önceden beri geliştirilmekte olan Almanya ile ilişkiler sonucunda Avusturya'nın da desteğiyle Almanya'yla anlaşma imzalandı. (2 Ağustos 1914) Bu anlaşma öncesinde Rusya'nın notaları da etkili olmuştur: •#215046334 b. Savaşa Erken mi Girildi? Savaşa erken girildiği komutanlar arasında genel görüştü. Hazırlıkların tam yapılmadığını düşünüyorlardı. Bu eksiklikler savaşta da kendini gösterecekti. 2) Boğaz Harbi a. 18 Mart 1915 Deniz Savaşı Rusya'ya yardım ve savaşı erken bitirmek amacıyla İngiliz-Fransız donanması boğazlardan geçmek istemiştir. Harekâtı özellikle Bahriye Nazırı Churchill desteklemiştir. Bunun sonucunda dev armada boğaz önlerine gelir. 18 Mart'a kadar boğazda bazı olaylar olur. 18 Mart'ta önce dış tahkimatı bombalayan donanma boğaza girer. Merkez tabyaları bombalansa da ağır hasar alınır. Mayınların etkisiyle de gemiler batar veya hasar alır. Boğaz harekâtı başarısız olmuştur. b. Boğaz Harekâtı Eleştiri Kitapta da belirtildiği gibi kara desteği olmadan boğazın geçilebilmesi çok zordur. Geçilse de sürdürebilir başarı mümkün değildir. Boğaz dardır. Tabyalar ve mayınlar gemilere ağır hasar verecektir ve vermiştir de. Donanma boğazı geçseydi dahi ağır hasar almış ve yeterli kara kuvveti bulunmadığından İstanbul'un alınması imkansız olacaktır. •#215046459#215047121 Nusret Mayın Gemisi'nin Önemi: •#215046919 Anlaşma Devletleri'nin Siyasi Anlamda Yaptıkları Hata •#215047076 18 Mart Deniz Savaşı Tarafların Zaiyatı •#215097471 3) 5. Ordu Harekât Planı ve Konuşu a. Türk Komutanlarının Savunma Planı Gelibolu'daki 3. Kolordu komutanı Esat Paşa'nın önderliğinde hazırlanan plan esas olarak güçlü kıyı savunması ve geride yeterli ihtiyat görüşündeydi. Kuvvetler Saros ve berzahta değil Gelibolu'da ağırlıklı olmalıydı. •#215097626 b. Liman Von Sanders'in Savunma Planı 5. Ordu komutanı Liman Paşa Türk komutanlarının planını benimsememiş asıl çıkarmanın Saros-Bolayır ve berzaha yapılacağını düşünüyordu. Bunun dışında savunmayı kıyıda değil geride yapmak ve kıyıyı gözcülerle tutmak istiyordu. Kıyıya çıkan düşmanı kuvvetli ihtiyatlarla denize dökmeyi hedefliyordu. c. Savunma Planları Hakkında Eleştiri Düşmanın karaya çıkma isteği kilitbahir platosunu ve tabyaları etkisiz hâle getirme isteğiydi. Bu sayede donanma boğazdan geçebilecekti. Türk komutanlarının savunma planında göze çarpan donanma ateşinde verilecek ağır zaiyattır. Düşman kuvvetlerinin en büyük avantajı olan donanma düşmanı denize dökmeyi engelleyen en büyük etkendir. Bir diğer konu ise berzahın önemidir. Oraya çıkacak düşman ikmal hatlarını kesebilir. Marmara'ya da kısa bağlantı vardır. Liman Paşa bundan dolayı endişelenmiştir. Belirtmek gerekir ki berzaha çıkacak düşman içinde yine iki kuvvet arasında kalmak sıkıntısı vardır. Liman Paşa'nın savunma planı donanma ateşinden korunmada ve berzahın korunmasında etkilidir. Fakat kıyıya tutunan düşman daha da güçlenecek ve donanma desteğinde bulunan kıyıdaki düşmanı denize dökmek imkansız hâle gelecektir. Özellikle Arıburnu'nda bu etki görülmüştür. Liman Paşa berzaha ve Saros'a çok önem verdiği için Gelibolu'nun güney kesimini sadece bir tümene (Yarbay Halil Sami Bey komutasında 9. Tümen) bırakmıştır. İhtiyatta ise Yarbay Mustafa Kemal (Atatürk) komutasındaki 19. tümen bulunmaktadır. Bu az kuvvet 25 nisan ve devamındaki muharebelerde çok zorlanmış ve ne var ki Mustafa Kemal'in yıldızını parlatmıştır. •#215098120 Benim fikrime göre Liman Paşa'nın savunması güney grubunda ihtiyatın az olması dışında mantıklıdır. Ayrıyeten anadolu grubuna değinmek gerekirse burdaki düşman çıkarmasının zorlanacağı bellidir. Coğrafi olarak korunan bölgede deniz gücüyle beslenen ordunun ilerlemesi zordur. Keza güçlü bir saldırı olursa 15. Kolordu menderes çayı ve kaz dağlarında güçlü mevziler kurmayı düşünmüştür. Gerçekte de düşman kuvvetleri Kumkale'ye oyalama çıkarması dışında bir şey yapmamıştır. Ek: •#215097846 4) Çanakkale'de Mustafa Kemal 25 Nisan ve Devamında Yarbay Mustafa Kemal 19. Tümeni'yle Biga'da ihtiyat kuvveti durumundaydı. 25 Nisan'daki çıkarmalar sonucunda inisiyatif alarak Conkbayırı-Kocaçimen'e'e 57. Alayla taaruz etmiş ve düşmanı tepelerden atmıştır. Mustafa Kemal'in bu önemli inisiyatifi savaşın dönüm noktalarından biridir. •#215098438 Mustafa Kemal'in kült olmuş "Ben size taaruzu değil ölmeyi emrediyorum..." sözü burda geçer. •#215098310 Bu taaruzlar sırasında tartışma konusu olan 77. Alay'da çokça bulunan Arap askerlerdir. •#215098609 Bu taaruzlar hakkında Mustafa Kemal'in sözleri: •#215098691 Ayrıyeten Anzak taburlarının denize dökülememesinde Liman Paşa'nın planının eksikleri bu savaşta gözükmektedir. •#215313924#215314012 -Siper Yakınlığı- Değinmek istediğim bi konu siper yakınlığıdır. Siper yakınlığının olumsuz etkileri düşmanda bolca bizde (daha Bulgaristan'ın savaşa girmemesi sebebiyle cephane azlığından) çok az olan bomba mevcududur. Olumlu etkisi ise gece taaruzlarında az mesafe kat edileceğinden zaiyatın azalmasıdır. •#215314046 Siper yakınlığı ile ilgili Mustafa Kemal'in sözleri: •#215314132 Bu taaruzlar sonucunda Mustafa Kemal'in 23 gün sürecek olan Arıburnu Kuvvetleri Komutanlığı başlar. •#215314202 Mustafa Kemal'in başarıları sonrası Liman Paşa gizlice Mustafa Kemal'e binbaşısını göndermiştir. Ona ek tümen verilirse düşmanı denize dökebilir mi diye sorulmuş fakat Mustafa Kemal düşmanı denize dökmek için tüm Kuzey Grup Komutanlığı birlikte hareket etmeli demiş ve reddetmiştir. Bunun üzerine: •#215314247 -Saat- Anafartalar savaşında Mustafa Kemal'in cebindeki saate şarapnel isabet etmiştir. Mustafa Kemal bu saati anı olarak Liman Paşa'ya hediye etmiştir. 5) Ayrıyeten Eleştirdiğim konular a. 9. Tümen ve 25. Alay Hataları Gelibolu güneyinde bulunan 9. Tümen komutanı Albay Halil Sami'nin 25 Nisan'dan bir kaç gün önce Seddülbahir'de bulunan 25. Alayla 26. Alayı yer değiştirmesi kitapta da eleştirilmiştir. Zira bölgede uzun zamandır bulunan 25. Alay bölgeyi çok iyi tanıyordu. Halil Sami Bey'in alayları değiştirmesinin asıl sebebi 26. Alay komutanına daha çok güvenmesiydi. 25. Alay komutanı çıkarmadan sonra tereddütlü ve karamsar tavırlarda bulunmuş. 26. Alay komutanı Binbaşı Mahmut Sabri Bey tarafından uyarılmış fakat ihtiyat sevk edememiştir. Daha sonra bu komutan (ismini bulamadım) geriye alınmış oradan da askeri mahkemelere sevk edilmiştir. 25. Alay gibi kritik bir konumda bulunan birliğin böyle bir komutana bırakılmasının etkileri daha çıkarmanın başında görülmüştür. Belki de kuvvetlerin Zığındere-Kirte-Kerevizdere istikametine çekilmesine etken olmuştur. •#215314634#215314970 b. Yeni Gelen Birliklerle Taaruz Bölgeyi tanımayan yeni gelen bir birliğin direkt taaruza sokmak isteği yanlıştır. Bunun en büyük örneği 2. Tümendir. Ayrıyeten verilen yanlış emirlerle de büyük başarısızlık olmuştur: •#215314346#215314526 Yukarıda da belirttiğim gibi yeni gelen bölgeyi tanımayan birliklerle taaruzun yanında yeni gelen birliklerle hemen taaruz da yanlıştır. Zira bundan daha sonra vazgeçilmiş. Düşman taaruz ettikten sonra zayıflayan düşmana karşı taaruzlara başlanmıştır. Zığındere-Kirte-Kerevizdere-Kerevizdere muhaberelerinde ağır zaiyatlar sonucu neredeyse hiçbir şey elde edilememesinde bunu görebiliyoruz. c. Zamanın, Derinlik Taaruzunun ve Topçu Desteğinin Önemi •#215314526 d. Allah'a Emanet Savunma 25 Nisan çıkarmalarında az kuvvetle güneyde bulunan 9. Tümen çok zor durumda kaldığından Zığındere bölgesinde az kuvvet bulundurabilmiştir. Buraya çıkan İngiliz birliklerinin önü boş olmasına rağmen haberleşme ve emir-komuta eksikliğinden ilerleme sağlanmamıştır. Oysa burası Alçıtepe'ye en yakın kıyıydı ve önleri boştu. Liman Paşa'nın planının bir eksikliği de burda görülmektedir. •#215314846#215315096 e. Başarısız İngiliz Generalleri Yukarda belirttiğim zığındere de kaçırılan fırsat dışında Anafartalar'da kaçırılan fırsatların da önemli bir payı İngiliz generallerine aitti. Kitapta da belirtilmiştir. 6) Bilgi Karmaşaları a. Seyit Onbaşı Seyit Onbaşı'nın bulunduğu Rumeli Mecidiye tabyası en çok zaiyat veren tabyadır ve toplam zaiyatı 43'tür. Yani tabyada sadece 2 kişinin sağ salim kalması doğru olabilir. Fakat hepsi şehit değildir. Zira kayıtlarda 12 şehit 31 yaralı olarak geçmektedir. Ayrıca Seyit Onbaşı'nın taşıdığı top 268 kilogram değil 215 kilogram olduğu düşünülmektedir. Bu sayının karıştırılması muhtemelen 215 in okka olarak algılanmasındandır. b. Veliler, Balıklar, Bulut olayı... İddia: Çanakkale'de veliler, kutsal sulardan çıkan balıklar, bulutun alıp götürdüğü İngiliz birlikleri... Bu tür saçmalıkları açıklamak bile saçmalık aslında :D. İlk ikisi deli saçması zaten. Bulut olayına konu olan birlik Norfolk birliğinin iki farklı efsanesi var. Bunlardan ilk Türk tarafında bilinen bir bulutun birliği alıp götürdüğüdür. Diğeri de İngiliz tarafında olup filmi çekilen ve birliğin Türkler tarafından öldürülüp kalanlarında yakıldığı saçmalığıdır. Bu iki olay da asılsızdır. Gerçek ise her yıl olduğu gibi o gün de tuz gölü kurumuş ve rüzgarla toz kalkmıştır. Birliğin Tekke Tepeye ilerlemesi sonrası Türk mevzilerinin 800 metre gerisine sarkmışlar ve arada kalmışlardır. Ayrıntılı bilgi: Çanakkale'nin sırları, bulut olayı belgeseli. c. Çanakkale'de Açlık Çekildi mi? Bu konu kitapta açıkça belirtilmektedir. Çanakkale'de açlık çekilmedi. İddia edilenin aksine öğünlerde hoşaf yoktu. Kitapta şöyle bir kısım yer almakta: •#215316002 Cephe hatlarında doğal olarak iki tarafta yemek ikmali sıkıntısı çekmiştir. Ayrıyeten cepheye gelen yemeklerin topçu ateşiyle karşılaşması da aksaklıklara neden olsa da genel olarak bir açlık söz konusu değildir. Cephede taze sebze yiyememekten dolayı iskorbüt başlamıştır. Buna da yine çözümler üretilmiştir. •#215316036 d. 57. Alay'ın Hepsi Şehit mi Oldu? 57. Alay çok ağır zaiyatlar verse de alayın hepsi şehit olmamıştır. Çanakkaleden sonra başka cephelerde de görevlendirilmiştir. e. Şehit Sayısı Sanılanın aksine şehit sayımız 250.000 değildir. Savaşla ilgili 250.000 diye bir sayı dahi mevcut değildir. Söz konusu edilen sayı 210.000-218.000 dir ve bu sayı zaiyatı belirtir. Şehit sayımız ise 56.263'tür. •#215316214 7) Değerlendirme Öncelikle şehitlerimizin ruhu şad olsun. Askerlerimizin gösterdiği emsali görülmemiş büyük cesaret ve ruh bu savaşın kazanılmasında en büyük etken olmuştur. Siperlerde 3 dakika içinde öleceğini bile bile gözünü kırpmadan atılan askerlerimizin, taaruzlarda en önde bulunan komutanların kahramanlığı bu büyük ruhun en büyük örneğidir. Bu ruh ki; Seyit Onbaşı'da, Yahya Çavuş'ta, Bigalı Mehmet Çavuş'ta, Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal'de, 57. Alay Komutanı Hüseyin Avni Bey'de, Ve daha nice kahramanda vücut bulmuştur... Mehmet Akif Ersoy'un bu dizelerine katılmamak mümkün müdür? ❝ Bu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi? En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi. Yedi iklimi cihanın duruyor karşısında, Avustralya ile beraber bakıyorsun Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk; Sâde bir hâdise var ortada : Vahşetle denk, Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler... Kahraman orduyu seyretki bu tehdide güler! Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından, Alınır Kal' mı göğsündeki kat kat iman? Yaralanmış temiz alnından, uzanmış yatıyor; Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker! Gökten ecdât inerek öpse o pâk alnı değer. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? "Gömelim gel seni târihe!" desem, sığmazsın. ❞ Ortalıkta gezinen hurafeler deli saçmasıdır. Kahramanlıklara gölge düşermesi söz konusu değildir. Askerlerimiz bu savaşı veliyle, bulut olaylarıyla değil bileğinin hakkıyla kazanmıştır.
Birinci Dünya Harbi'nde Türk Harbi 5. Cilt Çanakkale Cephesi Harekâtı 1'inci, 2'nci ve 3'üncü Kitapların Özetlenmiş Tarihi (Haziran 1914 - 9 Ocak 1916)
Birinci Dünya Harbi'nde Türk Harbi 5. Cilt Çanakkale Cephesi Harekâtı 1'inci, 2'nci ve 3'üncü Kitapların Özetlenmiş Tarihi (Haziran 1914 - 9 Ocak 1916)Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı - ATESE · Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları · 19974 okunma
·
132 görüntüleme
İsmet okurunun profil resmi
Yorulduğum için bu kadar yazabilim. Eleştiri kısımları tabii ki haddime değil. Genel olarak ben ne yapardım tarzında düşüncelerimi ifade ettim. Çanakkale Savaşı hakkında bilgi edinmek isteyen varsa kitabı mutlaka okusun. İncelemem genel olarak benim araştırmamdandır. Bazı konular kitapta yok. Kitap Genelkurmay arşivinin düzenlenmesidir. Diğer tarafın kaynaklarından da bahseder. Ek kaynak ve bilgi için Çanakkale'nin Sırları Belgeselini ve Gökhan Tarkan Karaman'ın diğer belgesellerini öneririm.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.