Selamlar Sonunda uzun zamandır başlamak istediğim serinin ilk kitabını okuma fırsatı bulabildim. Giriş kitabı olarak yeni bir fantastik dünyanın kapılarını açtığı için ilk başlarda okumakta biraz zorlandım ama yarısından sonra nasıl ilerlediğini anlayamadım bile. Hele ki son sayfalar baya akıcıydı Penellaphe… Kraliçenin gözdesi.. Seçilmiş Bakire… Kutsal kabul edilen Yükseliş’i yaşayana kadar krallıktan uzak bir diyarda Dük ve Düşes’in koruması altında yaşıyor. Kimseyle konuşmuyor, kimse onunla konuşamıyor, ismiyle hitap edilmiyor, katıldığı toplantılarda tüm gözler üzerinde ama aslında kimse gerçekte onu görmüyor. Yüzündeki yara izi sadece belirgin kişiler tarafından görülmüş. Çünkü yüzüne sürekli taktığı peçesi ile aslında kimse onun yüzünü bile görmemiş. Perde önünde Dük’ün isteklerine ve kurallarına boyun eğermiş gibi gözükse de perde arkasında tüm sınırları zorluyor. Bir gece gittiği Kızıl İnci(bar) de ise kraliyet muhafızlarından Hawke ile karşılaşıyorlar. Hawke onun muhafızı olduğunda ise artık tüm kurallara boyun eğmek onun için daha da zor. Alçalmışlar… Yükselmişler…Cravenler…Atlantisliler… Yeni fantastik dünyanın bu elemanlarında neyin ne olduğunu anladıktan sonra baya hızla okudum kitabı. Ben serilerin özellikle giriş kitaplarını daha severek okuyorum. Her şeyin belirsiz olduğu ve kimin ne olduğunu anlayamadığım evrenin girişi beni meraklandırıyor. Hawke ile Poppy’nin tüm sahnelerini eğlenerek yüzümde bir gülümse ile okudum desem yeridir. İkili baştan beri çok eğlenceliydi. Dük Teerman ve Lord Mazeen’in Poppy’e yaptıklarının cezasını çekecekleri zamanı iple çektim resmen. Dük’ün yanında Lord’un cezası hele bence çok yerindeydi.

Kan ve KüldenJennifer L. Armentrout · Dex Kitap · 20211,127 okunma

·

32 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Maşide Bedir