Gönderi

282 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Nora Seed ile Bayan Elm’in sohbetleri telefon çalmasıyla kesiliyor ve on dokuz sene sonrasına gidiyoruz. Yolun kenarında ölen kedisinin haberini Ash’den alan Nora buna inanamayıp gider bakar. Gerçektende yolun kenarında ölen kedi onun kedisi Volts’dur. Nora kedisinin ölmesine çok üzülür bir kediye bile bakamadığını düşünür. İş yerine gider fakat işinden atılmıştır. Nora kedisinin ölmesi üzerine işinden de atıldığını duyunca kendisini umutsuzluğa kaptırır. Bu durumu iş yerinde ki ellili yaşlarında olan Neil’a anlatır. Nora abisi Joe’yla Mezbaha Dört diye bir grupta müzik grubu kurmuş ve kasabada publarda başkalarının şarkılarını çalarlar.(syf.10-11) Nora’nın müziğe olan ilgisi aslında abisinden dolayı olur. Babasının isteği üzerine yüzmeyi bırakır müzikle ilgilenir fakat müzik grubundan da ayrılır. Felsefe okur. Nora aslında çalıştığı yerdeki işini sevdiğinden dolayı yapmaz, ihtiyacı olduğundan dolayı yapar. Neil’da bunun farkında olduğu için Nora’ya sevdiği işleri yapması gerektiğini, özgür olması için ikna edici şeyler söyler. Nora Avustralya’da eski bir arkadaşı olan Izzy’e mesaj atar. Çünkü bir kara deliğin içinde tek kalmış yalnız hisseder kendini. Yaşamayı beceremediğini düşünüp, belki de hiç hayatının olmadığı umutsuzluğuna kaptırır kendini.(syf.18) Umutsuzluğun her bir zerresini sömürgeleştirmiş düşüncesine kapılarak yarını yaşamayı istemediğini geçirir içinden. Ölmek için iyi bir zaman olduğuna karar verir. Saat 00.00’da kendisini puslu bir yerde görür. Ne olduğuna anlam veremeden içeri girer ve içeride duvarların yerine dizi dizi beliren kitapları görür. Sonsuza kadar uzanıp giden bu kitapların görüntüsüne hayretler içerisinde bakar.(syf.25) Kitaplara yaklaşır ve kitapların isimlerinin, yazarların yazmadığını sadece hepsinin farklı renklerde olduğunu görür. Kitabın birini almaya çalışırken arkasından Bayan Elm seslenir. Bayan Elm’e nerede olduğunu sorar. O da: “yaşam ile ölüm arasında bir kütüphanede olduğunu” söyler. Bayan Elm’e ölmek istediğini söyler. Bayan Elm, Nora’ya artık bir yerden başlaması gerektiğini, pişmanlıklarını düzeltmesi gerektiğini söyler ve ona Pişmanlıklar Kitabını verir. Bu kitap Nora’nın doğduğundan beri bütün pişmanlıklarının yazılı olduğu kitaptır.(syf.32-34) Nora pişmanlıklarını tek tek düşünür, yaşamak isteyipte yaşayamadığı hayatlara gider, gelir. İlk olarak Done ile yaşadığı hayata geri döner. Aslında Done ile evlendiğine pişmandır. Onu eskisi kadar sevmez. Bu hayatı yaşamak istemez ve kütüphaneye geri döner. Bayan Elm ile konuşur. Kedisinin öldüğü hayata geri dönmek belki kedisini ihmal etmeyip daha iyi bakacağını düşünerek o hayata gitmek ister. Bayan Elm ona kedisinin zaten hasta olduğunu başka hayatlarda da olsa yine de kedisinin öleceğini söyler. Nora bu bilginin üzerine kendisini suçlamayı bırakır. En azından kendisinin ihmali üzerine kedisinin ölmediğini bilmesi onu birazcıkta olsa rahatlatır. Daha sonra babasının yaşadığı bir hayata, antrenmanlara aksatmadan katıldığı, her gün yüzdüğü, olimpiyatlara katılmak için yapılması gereken her şeyi yaptığı hayata gider. Nora olimpiyatlarda ki birinciliklerini görür sevinir fakat yaşamak istediği hayatın bu olmadığını düşünür. Kendisini kütüphanede bulur. Başka bir hayata buzul bilimci olduğu bir hayata Kuzey Kutbuna gider. Burada işler yerinde gitmez. Aç bir kutup ayısı ile karşı karşıya gelir ve kütüphaneye gitmeyi ister ama gidemez. Ölümle burun buruna gelen Nora aslında ölmeyi değilde yaşamak istediğini o anda anlar. Bu Nora’nın hayatta kalmasını farkettiği bir an olur. Abisiyle yaşadığı ünlü bir şarkıcı olduğu hayata gider fakat şöhretin bir yandan insanların kendisine taptığını bir yandanda saldırdığı bir şey olduğunu düşünür. Bu hayatıda yaşamak istemez. En sonunda kedisinin öldüğünü söyleyen Ash ile yaşadığı bir hayata gider. Bu hayatta Nora’nın Molly isimli bir kızı var. Üniversite de felsefe hocalığı yapar. Nora bu hayatında mutluluğu, huzuru yakaladığını ve hissettiğini düşünür. Kök yaşamında esas sorunun onu kırılgan yapan şeyin aslında sevgi eksikliği olduğunu anlar. Bu hayatı sever ama bu hayata kopyalanmış olduğunu, gerçek olmadığını diğer hayatlarda yaşadığı gibi olduğunu düşünür. Tek farkı bu hayatta mutlu olmasıdır. Nora bir anda kendisini kütüphanede bulur. Kütüphanede işler yolunda gitmez. Yangın çıkar ve raflar, kitaplar yanmaya başlar. Nora ölmek istemediğini Bayan Elm’e söyler. Bayan Elm ona bir kalem verir ve bir kitap rafına yönlendirir. Nora bu kitabın boş olduğunu görür ve yaşıyorum yazar. Kütüphane yanar yok olur. Nora kendi hayatına döner. “Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,”dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün… Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?” Nora ölmek istediği, yaşamayı beceremediği düşüncelerinden pişmanlıkları olduğu hayatlara gidip gelerek vazgeçer. Kütüphane onu hayatta tutan yaşamayı aşılayan bir yol olur aslında. Keşke herkesin pişmanlıklarını düzelteceği ya da yaşamak isteyipte yaşayamadığı hayatlara gideceği bir durumu olsa. Herkesin bir kütüphanesi olsa. Belki o zaman kendimizi kök yaşamımızda ait olduğumuzu düşündüğümüz kişilerle ve mekanlarda daha huzurlu, mutlu bir hayat yaşarken bulurduk.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 20216 okunma
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.