Gönderi

176 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Ziya Gökalp'i doğru anlamak önemli
Kitabı sosyolojik bir eser olarak okumak gerekiyor. Ziya Gökalp, Osmanlının son zamanlarındaki ikililik, hatta üçlüğü ne dersek diyelim arada kalmışlığın çıkış yollarını aramakta ve çözümlerle beraber bir yol sunmaktadır. Ki bu sorunlar, bu arada kalmışlık günümüzde hala devam ediyor kendimizi koyacak bir yerimiz yok gibi. Garp ile şark arasında sıkışmış bir millet gibi. Kitap iki kısımdan oluşuyor. İlk kısımda Türkçülüğün tarihini ve gerekli bilgileri vererek bir zemin hazırlıyor. ikinci kısımda ise bu zemin doğrultusunda bir yol sunmayı hedefliyor. Ziya Gökalp'in Türkçülüğü mantık sınırları içerisin de ele almış. Mesela kendisi de ''kızıl elma'' ülküsünü bir hayal olarak kabul eder ama imkansız olarak görmez. Çünkü bu konuyu aşamalara bölmüş onlar gerçekleşmeden hayal olarak kabul eder. Türkçülük denince aklınıza faşistlik gibi düşünceler gelmesin. Onun Türkçülüğü kendini fikri hayatın da Türk olarak kabul etmekle ilgili ve yaşadığı topraklara sahip çıkıp, refah ve huzurunu sağlayıp, ileriye taşımak. Bunu da önce kendi benliğimizi ortak kültürümüze, dilimize, dinimize sahip çıkıp bilim ve irfan ile medeniyet seviyesine taşımakla ilgilidir. Bu konuda medeniyet denilince akla neden Garp devletleri geliyor? Çünkü onlar kendilerini bir çok konuda geliştirip ön plana çıkartmış. Aynı şey Şark devletleri için geçerli olsaydı bu sefer de yüzümüzü oraya dönecektik. Medeniyet dediğimizi de iyi anlamak gerekir medeniyet Ziya Gökalp'in de kitapta bahsettiği gibi tek bir ülkeye ait demek yanlış olacaktır, medeniyet evrensel bir anlam taşımaktadır. Tüm insanlığa hitap eder. (Sanırım ben kitabın özetini yazacağım bu gidişle.d) Kısaca sosyolojik anlam da Osmanlı'nın son dönemleri ve günümüzde de geçerliliğini sürdüren sorunları ele alan, yol gösterici bir eser.
Türkçülüğün Esasları
Türkçülüğün EsaslarıZiya Gökalp · Kapra Yayıncılık · 20226.1k okunma
··
1 plus 1
·
44 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.