Gönderi

816 syf.
·
Not rated
Kekre Bir Tat Alabiliyor Musunuz?
Öncelikle bu kitap hakkında yazacağım her şeyin spoiler içerebileceğini ve kendi düşüncelerimden oluşacağını bilmenizi istiyorum. Bir üçlemenin son kitabı olan Elyel beni sıktı, boğdu. Kitapta tekrar eden kalıplar yerini tekrar eden uzun cümlelere bırakmıştı. Bu tekrar eden cümlelerden sevdiklerim olduysa bile o kadar çok tekrar edildi ki sevmeye devam edemedim, ne yazık. Doğa'nın ve Ediz'in karakterleri çok başka bir noktaya dayanmıştı. Bu aslında kabul edilebilir bir şey, sonuçta yaşanan olaylar insanların psikolojisini sarsabilecek kadar zorlu. Ancak karakterlerin geldiği noktalarda ve yapmaya devam ettikleri seçimlerde çelişkiler olduğunu düşünüyorum. Kitap bize içeriden bunun hayatın karmaşıklığı ve kaderin oyunu olduğunu söyleyerek mantığa oturtmayı denedi ama bence karakterler kendileri gibi olmadığı gibi sağlıklı bir psikolojide hiçbir zaman karar da veremedi. Ediz'in gerçek kişiline ulaşıldığı söylenen karakteri sadece bir hayalperestlik olabilir. Bu bir aşk kitabı olsaydı ve Ediz de kendini bulmaya çalışan bir kadına aşık olan güçlü bir karakter olsaydı ancak böylesine koruyucu, romantik ve aklı başında bir karakter olabilirdi. Bu kadar koruyucu ve kollayıcı bir karakter, yaptıklarından sonra tekrar açığa çıkamaz diye düşünüyorum ben, sonuçta bu noktaya gelene kadar çok fazla kişiye ve en çok da kendine zarar verdi. Başta bu Ediz'i bu kadar rahatsız etmeliydi. Ediz sevdiği kişi olan babasıyla bile aslında hep bir savaş halindeydi. Doğa'yı severken de onunla bir savaş halinde olmasını bekliyordum ama bunun yerine masumiyetin bana vicdanımı hatırlattı dedi ve deli gibi Doğa'yı korumaya başladı. Kısaca geçmişi ve oluşturulan karakteri, daha ılımlı bir insan modeli gibi gösterildi. Oysa kitapta yaşanılanlardan sonra daha da hırçınlaşmalıydı. Zeki bir karakter olarak yazıldığı için değiniyorum ki yaşananların onu delirtme noktası getirmesi gerekirdi. Doğa'ya olan aşkı ve ikisinin cinselliğinin bunu engellemek için yeterli ve mantıklı bir neden olduğunu ben düşünmüyorum. Doğa'ya gelince. Bütün kitap boyunca hayal ve gerçeklik, geçmiş ve şimdiki arasında sıkışıp kalmıştı. Yaşananların onun gözünden anlatılması dolayısıyla bu kadar karışıklık içinde maalesef olaylar daha da karışmıştı. Zaten hayaller ve rüyalar görürken olan olaylar yeterinde yaşanmış gibi hissettirmedi ve en önemli olaylar bile kitabın içinde basitleşti. Ölülüleri görüp durması bir ara bana fantastik bir kitap mı okuyoruz dedirtti ve güldüm. İnsanların yüzlerini ve sözlerini bu kadar hatırlayıp durması sanki kitapta sahneler arası paragraf doldurması gibi hissettirdi. Sanki yazar Ediz karakterini kaybetmekten korkmuş bunu Doğa'da yansıtmıştı ve bu yüzden sonunu bir türlü bitmiyor gibi hissederek yazmaya devam etmişti. Uzattıkça uzatmıştı ve sonunda onlara en mutlu olabilecekleri potansiyel sonu vermişti. Sonu birden çok farklı şekilde beni tatminsiz bıraktı. Doğa'nın hayal ve gerçekliğinin kayboluşu yüzünden gerçekten yaşananlar o şekilde miydi o bile meçhuldu. Doğa'nın hala Ediz'i tatmin ya da mutlu etme istediği artık o hissettikleri neyse beni çıldırttı. Kendini düşünmeyi ve bencilliği Ediz'den öğrendiğini fark ettiren kitap bunu bize göstermedi ve Ediz son eşikte tekrar karşısına geçtiğinde Doğa bencil olmayı yine beceremedi. Böylece aslında üç kitap boyunca Doğa kendisine yabancılaşması gerekirken bize hiçbir yol kat edemediğini açıkça gösterdi. Halbuki Yabancının isminin Doğa'dan gelmesi gerekiyordu. Doğa kendine baktığında kendini aynalarda ya da camlarda yabancı bulsa da hala Doğa Güngör. Doğa'nın Ediz onu kaçırdığından beri yaptığı her hata sayesinde Ediz'in ona aşık olmasından sonra sonunda bencilliğine karşı gelemeyişine şaşırmadım. Sadece ben hep Ediz'in ölmesi gerektiğine ve Doğa'ya inanılmaz bir hayat kurabilecek hayat görüşü vereceğine inandım. Ediz, Doğa'yı gerçekten sevseydi onu özgür bırakırdı. Ediz ve Doğa'nın bir araya gelmesi bana göre yanlıştı. "Yaşanılanlar ne olursa olsun aşk kazanır." benim için bir yalandır. Evet Doğa'nın Ediz'in öldü sandığı sıralarda çektiği yas beni çok etkilerdi. Ancak ne kadar etkilerse etkilesin Ediz ölü kalsaydı, asıl o zaman sona giden doğru yol benim doğrularım içinde güzel olacaktı.
Yabancı - Elyel
Yabancı - ElyelÖznur Yıldırım · Pegasus Yayınları · 2023413 okunma
·
556 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.