Gönderi

KENDİ ADIMA UTANÇ DUYUYORUM
KENDİ ADIMA UTANÇ DUYUYORUM! Kendi adıma, bütün eğitimli insanlar adına, yazarlar adına, aydınlar adına, ülkemiz adına utanıyorum. Halkın büyük çoğunluğunun iktisadi, manevi ve zihinsel açıdan korkunç durumda olduğunu gören fakat halk kitlelerinin içinde bulunduğu dehşetli durumu, insanların çektiği ıstırabı ve bütün alanlarda yaşanan çöküşü doğal, olağan ve olması gereken bir şey gibi değerlendiren çeşitli mezheplere, dinişleiri kurumunda çalişanlara, %99 'u Müslüman olan ülkemdeki her bir birey adına, utanç duyuyorum. Yöneticilerin, yazarların, bilim insanlarının, aydınların ve özellikle de din adı altında para karşılığı çalışanların, uyumakta olan düşünce ve vicdanlarını uyandırmak zorundayız. Hepsi ölüm uykusuna yatmış gibi derin, haince bir uykuya dalmış. Bu halka karşı ihanettir. Bizim insanlarımızın daha kaba, daha eğitimsiz ve manevi değerlerden daha fazla uzaklaşmış olduğunu düşünüyorum. Açgözlülük, yalancılık, hırsızlık, vicdansızlık, acımasızlık, kendini beğenmişlik, ayyaşlık, kavgacılık, çocuk ve kadınların kaldığı şiddet toplumda sık sık karşılaşılan olaylardır. Ve bütün bunlar sanki olağan şeyler miş gibi algılanmaktadır. İnsanların doğuştan öfkeli olmasından değil, sürekli bir şeylere muhtaç ve fakir hayat sürmelerinden doğan öfke duygusunun sonucudur. İnsanlar doğuştan öfkeli, kötü kalpli ve kusurlu değiller ;sadece baskı altında, sindirilmiş durumdadırlar. İhtiyaç ve yoksulluktan, ağır çalışma koşullarından, toplumun diğer kesimleri tarafından hor görülmek ve ihmal edilmekten mustariptirler. Kalplerini dolduran kin ve öfkeyi daha zayıf bireylere yöneltmek, hırslarını onlardan çıkarmak için fırsat kollamaktadırlar. Kısa süreliğine de olsa her şeyi unutmak isterler, bu nedenle de kendilerini içkiye verirler. Ağır koşullarda çalişarak elde ettikleri bir kaç kuruşu anlamsız bir şekilde harcayıp bitirirler. Hayvanlara has kaba içgüdülere dönüşerek yaşamaya devam ederler. Her türlü iyiliğe ve hoşgörüye yabancıdırlar, vicdan, doğruluk, maneviyat, Allah' gibi, ölüm gibi kavramlar hakkında hiç düşünmezler. İnanç olarak ateist değiller ama ilahi duygulardan yoksunlar. Kalplerinde Tanrı'ya ihtiyaç duymuyorlar. İyi yapılmış makinayı andırıyorlar. Vatanlarını seviyorlar fakat bu hayvanlara has bir sevginin ötesine geçmiyor. Yaptıkları hiç bir işte ruh ve maneviyat izi bulamazsınız. Kurumuş nehirler de böyledir, uzun süre susuz olsalar da, "nehir" diye anılmaktadırlar. Bizim "kuru" insanlarımız da bu nehirlere benzerler. Bizim insanımız, Tanrı'sız ve dinsizdir;bunlara ihtiyaç duymazlar. En hayret edilecek konu ise binlerce camii' nin varlığıdır. Ayrıca her gün yenileri inşa ediliyor. Bu camilerde binlerce imam görev yapıyor, her 5 vakitte ezanlar okunuyor, dualar ediliyor. Fakat bunların hepsi boşuna yapılıyor. Yaşlı adamlar haricinde hemen hemen camiye kimse gitmiyor. İmamlar siyasetle uğraşıyor. Sürekli parti propagandası yapıyorlar. Bazıları ticaret yapıyor. Kimse de bu duruma dur demiyor. İnsanlar din adamlarının hangi yoldan gitmeleri gerektiğini unutmuş gibiler. İmamların asıl görevleri ;halkın din ve maneviyat ışığında terbiye edilmesi, insanların kalbinin ve vicdanlarının yüce duygularla aydınlatılması olduğunu kimse hatırlamıyor. Ülkemizdeki din adamları bana boş terkedilmiş ve kimseye faydası olmayan değirmeni hatırlatıyor. Çark dönüyor, değirmen taşları gıcırdayarak hareket ediyor fakat ortada un yok çünkü kimse taşların üzerine tahıl atmıyor. Bu yazdıklarıma belki yüzlerce din adamı eleşirecektir. Bu imamları aşağılamaktır, hakarettir, dinin yok edilmesidir, diyerek gürültü koparacaklarını biliyorum. Bende bir imam hatip lisesi mezunu olarak ;sizlere şunu diyorum ;hadi ordan yalancılar sizi. Ben camilere, imamlara hakaret etmiyorum, sizlerin camilerimizi takatsiz bıraktığınızı ve felce uğrattığınızı görerek kahroluyorum. Diyanet işlerinde çalişanları suçlamıyorum, ben aslında Tanrı'nın canlı ruhunun taşıyıcısı olan gerçek din adamları arayışındayım. Ben onlara sesleniyorum, topluma, gençlere yüzümü dönerek yalvarıyorum : Tahılı insanlardan esirgemeyin, gerekirse kendiniz tahıl olun ve o değirmenin boşa dönmesine izin vermeyin. Camilerimizin tozunu, örümcek ağını temizleyin. Memur zihniyetine sahip kuralcıları, politik kariyer hedefleyen ve pazarcı esnafı zihniyetine sahip olan şahısların din hizmetinden men edilmesini sağlayın. Halkın yüreğindeki sönmüş inanç ateşini tekrar alevlendirin. Milyonlarca insanın kaşarlanarak sertleşmiş kalbindeki Tanrı'yı uyandırın. #SonerAtabek #Yazar
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.