Gönderi

64 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
SİRENLER’in ŞARKISI
İnsan yaşadığı şeyin içinde kendi kendini öğütürken kendinden kopan minik minik parçaları da toplamaya çalışır bir yandan da. Toparlanmayı ister ama dağılmaya da meyillidir. ‘Ben’i bir okyanus gibi saran -kendim, başkaları ve Tanrı- üçlemenin hızla dönen bir çark olduğunu düşünürsek, dişlerin arasından kurtulup güvenli limanlardan ayrılmaya nasıl cesaret edebiliriz ki? Tek sebebi vardır bunun; aşk. Pozitif bir kelime gibi görünse de negatifiyle var olan, yokluğu ile varlığı bir teraziye konulsa sorunsuz bir denge algısı yaratabilecek tek duygu belki de. Kuşatıldığınız güvenli alanda bir sabah gözlerinizi açar açmaz bir şarkı duysanız ve hiçbir şeye aldırmadan sesin geldiği yöne doğru ilerleseniz. Hızla asıldığınız kürekler sizi bilmediğiniz denizlere doğru sürüklese. Duyduğunuz öyle güzel bir şarkı ki karşı koymak imkansız. Sesin sahibini bulmalısınız hissiyle doldu kalbiniz. Çünkü birinin sizi çağırdığına ikna oldunuz. Sizi kendinizden öte bir varlığa yönlendiren şey nedir? ‘Başka’nın peşine düşüren nedir? Yoksa Açık denizlerdeki denizcileri güzel sesleriyle büyüleyen ve sonra da onları yiyen Sirenler’in şarkısı mı bu duyduğunuz? Tuzak olarak adlandırılabilir mi bu Tanrıdan geriye kalan boşluk? Artık her şey karmakarışık. İç içe. Çok çok çok fazla yakın ve görünür. Mesafelerin olmadığı bir çağ. Görünürlük arttıkça bilinirlik de artıyor peşi sıra. Gizem yok, herkes ve her şey aynı. Beklentiler aynı. Standarda bağlanmış performans odaklı haz köleleriyle aynı gemidesiniz. Artık sesler o kadar yüksek ki Sirenler’in şarkısını duymak imkansız. Kimse şarkı duymak istemiyor üstelik. Kimse peşine takılacağı bir ses duymak da istemiyor. Kendi dünyasında tek taraflı sınırları belli süreli şeyler seviyor artık insanlar. Uğraşmadan elde edilebilecek o kadar seçenek varken ve kolay erişilebilirlik bir motto olmuşken herkesin kendini Tanrı ilan etmesi an meselesi. Sonrası Boşluk hissi. Giderek büyüyen dev bir boşluk. Hepimiz içindeyiz. Bir şarkının peşine takılıp gitmeye cesaret edemediğimiz sürece de kapanması imkansız. Çünkü aşksız olmaz. Ne derseniz deyin, eski kafa deyin, demode deyin, X Kuşağı kafası deyin ama sizin hızla tükettiğiniz şeyin adı aşk değil; arzu ve haz. Bunu sadece ilişki döngüsüne indirgemeden hayatın tüm dinamiklerine giydirebilirsiniz. Çoraplar ve ayakkabılar tek olduklarında işlevsizdirler. İnsanlar gibi. Bir başkasını sadece tüketilecek bir metaya dönüştürdüğünüz zaman karşınızdaki ‘Başka’ olmaktan çıkıyor ve sizin isteklerinize göre şekil alması gereken bir tüketim malzemesine dönüşüyor. Neoliberalizm bunu istiyor. Özgürlükleri sınırsızmış gibi çeşitlendirip önünüze koyarken sizi nasıl bir kafese hapsettiğini fark edemiyorsunuz, çünkü yaşadığınız şey çok hızlı ve keyifli. Rol modeller çılgınca eğlenirken biz neden onlar gibi olmayalım? Bir coşku ve uyarımdan ibaret ilişkiler yumağını, çağın hunharca pompaladığı cinsel özgürlük algısını, bunları sistemin nerelere serpiştirip bizi yem ettiğini irdelemeden altını çizip geçmiş Chul-Han. Her kitabı benzer çıkarımlarla dolu. Hafif doz felsefe iyi yani. Güncele kafa açıyor. ‘Başka’larına tahammül edemiyorsanız okuyun derim. Zaten incecik bir kitap. Bence her yaptığını aşkla yapan tutkulu bireyler, sayıları hızla azalsa da hâlâ var. Siz duymayanlar arasında olsanız da Sirenler şarkılarını söylemeye devam ediyor. Duymak için kendinizi yormanıza gerek yok. Çabalamayın, bırakın. Bıraktığınızda, ses kendiliğinden kulağınıza çalınıyor. Bırakın Sirenler sizi yesin. Kapitalizmin midesine inmekten iyidir. Aynı olmanızı istiyorlar. Ayna olun. Aynadakinden önce aynayı görün. Sirenler’e selam, yola devam. Kürekler…
Eros'un Istırabı
Eros'un Istırabı
Byung-Chul Han
Byung-Chul Han
Eros'un Istırabı
Eros'un IstırabıByung-Chul Han · Metis Yayıncılık · 2019878 okunma
··
432 views
Eylül Türk okurunun profil resmi
Büyük keyifle okudum Özlem Hocam. ☘️👌 Byung-Chul Han eserlerini tek tek okumak lâzım :) Emeğinize, zihninize sağlık.
Özlem Özmen okurunun profil resmi
Vakit ayırarak okuduğunuz ve teveccüh göstererek paylaştığınız için çok teşekkür ederim Eylül Hocam🙏🏼’Chul Han’lar seri halinde rafta sıralarını bekliyorlar. Güncel ağır geldiğinde bir ıslık sesi gibi kendinize gelmeniz ve doğru tarafa bakmanıza yardımcı oluyorlar. Sevgiler😊♥️🌺
2 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.