Gönderi

544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Bütün olan, geçen şeylere rağmen, sen yine bir parça benimdin; bense bütün ruhumla senin.." Aylardır peşinden koştuğum, okumak için fırsat kolladığım bu muhteşem romanı nihayet okuyabildim. Böyle duygu yüklü kitapları bitirince evin duvarlarıyla kısa bir bakışımamız oluyor. İşte bu mükemmel kitabı bitirirkende derin bir ahh çektim. Sonunu görebilmek için hızlı hızlı okurken, bittiği için birazcık müteessirim :/ Çalıkuşu ve Kâmran ile ilk başta dizilerinde tanıştım. Dizisi böyleyse kitabı kesin daha muhteşemdir dedim ve yanılmadım. Fakat kitabı okurken diziyi izlemiş olduğum için çoğu yer gözüme takıldı. Mesela kitapta sarışın yeşil gözlü diye tasvir edilen bizim Kamran'ı canlandırmak için, kara kaşlı kara gözlü Burak Özçivit seçilmiş :) Beni rahatsız etmedi esasen çünkü kitabı okurken sürekli dizideki sahneleri gözümün önünde canlandı. Ve bu da okumama ayrı bir güzellik kattı. Her ne kadar dizide Kamran da Feride kadar ön planda olsa da, aslında romanımızın başlı başına esas karakteri namı diğer Çalıkuşu. Kamran'ın kitapta bu kadar az geçmesine şaşırdım doğrusu. Hem diziyi izleyenlerin, hem kitabı okuyanların çoğu yer eksik kalmış, kitap olduğu gibi aktarılmamış sözlerini daha iyi anlıyorum. Bence kitabın en güzel yerleri ikilinin aşk sahnelerinden ziyade, Feride'nin Anadolu'da öğretmenlik yapmak için verdiği mücadeleydi. Ahh Çalıkuşu.. Öyle yerler oldu ki ciğerimi dağladın. "Güzel olmak suç mu?" sözünü, Feride karakterinde çok iyi yaşadım. Feride yalnız gönlü kırık bir aşık ve öğretmen değil, aynı zamanda kadınların (daha doğrusu yalnız kadınların) yaşadıkları zorlukları çok iyi anlatan bir karakter. Başına gelen olaylarda öyle zamanlar oldu ki ben bile artık isyan ettim. Feride'nin acısını adeta yüreğimde hissettim.. Dizide o kadar güzel edebi cümleler vardı ki, bunlar kitaptan alıntı sanıyordum. Sanırım senaristin kaleminin güzelliğiymiş :) Mesela Çalıkuşu Tekirdağ'a gittiğinde, teyze kızı Müjgan'la olan şu konuşmasını gözlerim aradı; "Etle tırnak gibiyiz Ama tırnak benim Uzadıkça kesilen Kesip atılan Ne olduğum Ne öldüğüm işte..." Sonra düğün günü aldatıldığını öğrendiğinde, Kâmran'a yazdığı mektuptaki şu cümleleri de aynı şekilde kitapta gözlerim aradı; "Benim bu hayatta yaptığım en berbat doksan sekizinci iş, almak seni çoğaltmak, kendime katmaktır.. Benim şu hayatta yaptığım en berbat doksan dokuzuncu iş, tutup seni düşlerime yakıştırmaktır.. Benim şu hayatta yaptığım en iyi sonuncu iş, kafamı duvarlara çarpıp çarpıp nihayet anlamaktır.." Ahh neyse daha fazla devam edemeyeceğim. Her izlediğimde yüreğime işliyor Feride'nin bu sözleri :/ Bu kitaba yazılacak daha çook şey var da inceleme uzasın istemiyorum. Okuduğum en en akıcı romanlardan ilk üçe rahat girer. Kitabın büyük bir bölümü Feride'nin günlüğü zaten. Anadolu maceralarını hep ordan okuduk. Hüzünlendiğim kadar güldüğüm yerler de çoktu. Feride'nin karakterleri anlatışı benim çok hoşuma gitti. Asla unutamayacağım kitaplardan biri oldu benim için. Beklediğimden de güzeldi. Okuyan herkeste aynı izlenimi bıraktığını düşünüyorum. Okumayı düşünen düşünmeyen herkese şiddetle tavsiye ediyorum :) Elveda Çalıkuşu.. Seni çok özleyeceğim ♡
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019102,9bin okunma
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.