Gönderi

320 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı okuyanın aklına ilk gelecek olan şey: Eskiden Shell gibi bir firmada üst düzey yöneticilik yapan, CIA ile geçmişi olan bir adamın bu kitapta yer alan türden "çok gizli" şeyleri yazmasına izin verilmesi çok garip. John Perkins "karınca gibi insan öldüren" insanlardan ve onların kurduğu global bir sistemden bahsederken öldürülme korkusu yaşamamış belli ki. Peki nasıl oluyor da karınca gibi insan öldürebilen bir sistemin çarkları John Perkins'i böylesine önemli şeyleri yazarken hayatta bırakabiliyor? Elbette bu soruları soracaksınız. sormazsanız mantık motorunuzda sıkıntı var demektir. Sistemi, yine sistemin kendi içinden çıkma bir adamın yazdığı ve sistemin kendisini kullanarak dağıttığı bir kitap ile eleştirmek neyin nesi? John Perkins'e bu sorular sorulduğunda gayet yuvarlama, gayet kaçak cevaplar veriyor ve söylediklerinin çoğunun yalan olduğuna dair bir intiba uyandırıyor. Şimdilerde abuk subuk eğlence tesislerinde konuşma yaptığı ve tamamen şarlatana dönüştüğüne dair yazılar okudum. Bir dinlenme tesisinde 50 yaş üstü ABD köylülerine verdiği semineri de görünce şarlatanlığından emin oldum. John Perkins neyse ama bu adamın yazdıklarından esinlenilerek çekilen Inside Job belgeselini görmek de gayet önemliydi. John Perkins belki bir şarlatan ama yazdıklarında gerçeklik payı var. Bu kitapta yer alan iddialar/teoriler artık herkesin komplo teorisi olarak algılamaya yada umursamamaya başladığı bir şey haline geldi. Joker'in Batman'e dediği gibi; " Yarın başkanı öldüreceğim dersen ve öldürürsen kimse panik yapmaz. Herkes ne olacağını bildiği ve her şey söylendiği gibi plana uygun gittiği için kimse korkmaz ama şehrin ortasında ufak bir bomba patlasın, ovvv herkes delirir, çıldırır, kaos! " Diyeceğim o ki; öyle çok kitap, belgesel, film var ki bunları anlatan, şimdilerde kimse umursamıyor. Oysa etrafımızda irili ufaklı her gün oynanan bir tür oyun bu. İnsanlar öyle alışmış ki "sömürülüyoruz!" dediğiniz zaman garip garip size bakıyorlar. Batı dünyası gezegendeki tüm insanları tek ve etkili bir yoldan sömürmek için her geçen gün yeni yöntemler icat ediyor. yapay ekonomik krizler, var olmayan kitle imha silahları, nereden ortaya çıktığını kimsenin bilmediği ama birden bire tüm dünyaya korku salan terör örgütleri, ansızın meydana gelen petrol krizleri, ortada fol yokken yumurtadan fırlayan küçük çaplı savaşlar, diplomatik krizler, nota veren devletler, nükleer füze denemeleri, köprünün tek tarafını trafiğe kapatıp darbe yapabileceğini sanan askerler vs... Medyada yer alan bu haberlerden yüzde doksan beşinin planlı, programlı birer tiyatro olduğunu ve amacın yapay krizlerle ekonomilerde ve hükümetlerde dalgalanma yaratarak sürekli para kazanmak olduğunu düşünmemek için hiçbir sebebim yok. Artık haberlerde/medyada/internette anlatılan neredeyse hiçbir şeye inanmıyorum. En azından büyük kısmının yalan olduğuna inanıyorum.
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları
Bir Ekonomik Tetikçinin İtiraflarıJohn Perkins · April Yayıncılık · 20043,341 okunma
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.