John Steinbeck - İnci
John Steinbeck'ten okuduğum üçüncü kitaptı İnci. Okumaya başladığım andan itibaren beni etkisine aldı. Hatta kitap bittikten sonra bile bir süre etkisinden çıkamadım. Steinbeck, okuru hem anlatımı ile hem de işlediği konularla kitaba bağlayabilen bir yazar. Bu yüzden Steinbeck okumayı seviyorum. Bugün de bu yazarın 
İnci kitabı hakkında konuşmak istiyorum.
İnci, modern dünya edebiyatının başyapıtlarından biri olmasının yanı sıra MEB'in 100 temel eserlerinden de biri. Bu yüzden herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Kitabın içeriğine gelirsek İnci, bir Meksika halk hikâyesinden ( Kino ve ailesinden ) bahsediyor. Kino ve Juana genç evli bir çift ve bu çiftin çocukları Coyotito bir gün zehirli bir akrep tarafından sokuluyor. Çift, çocuklarını kurtarmak için çare olarak kente gidip doktordan yardım istiyorlar. Köylü-kentli, fakir-zengin ayrımının olduğunu net bir şekilde hissettiren bir durumla karşılaşıyor çift. Doktor, muayene için kendisine verilen parayı az bulduğundan çifte yardım etmiyor. Umutsuz bir şekilde eve geri dönen çift kendi başlarının çaresine bakmaya karar veriyorlar.
Kino, bir inci avcısı ve denizden çıkaracağı incilerle çocuğunu kurtaracağına inanıyor. Juana ile birlikte denizde inci toplarken "Dünya'nın en büyük incisi" diye bahsedilen inciyi buluyor Kino. Bulunduğu ilk andan beri umut olduğuna inanılan inci, bu ailenin en büyük yıkımı oluyor. Ne oluyorsa bundan sonra oluyor. Düşmanlıklar, kötülükler ve talihsizlikler bu inciyle beraberinde geliyor.
Bu inci bulunduktan sonra kitabın gelişme kısmında yaşananların haricinde kitabın sonunda yaşananlar da beni bir o kadar sarstı.
Spoi vermek istemiyorum. Okuduğunuz zaman gözlerinizin dolacağına eminim.
Biraz Kino'dan bahsetmek istiyorum. Güçlü, zeki ve genç bir adam olmasının yanı sıra ailesine düşkün bir adam Kino. Özellikle de oğluna... Hatta kitapta oğlu için söylediği ve çok sık geçen bir cümle var: "Benim oğlum okuma öğrenecek, kitaplar karıştıracak, yazacak da, yazmayı da öğrenecek. Oğlum sayılarla da uğraşacak, onun bunları bilmesi bizi özgürlüğe kavuşturacak o öğrenecek, onun aracılığıyla bizler de öğreneceğiz."
Tüm umudu, çocuğu olan bir baba...
Steinbeck, toplumdaki sorunlara, basit gördüğümüz ama güç olan insani meselerle çok derin açılardan bakabilen bir yazar. Bu kitapta da derin ve bir o kadar da dram dolu bir hikâyeye şahit olacaksınız.
İncelemeyi 
Tomris Uyar'ın Steinbeck'ten bahsettiği sunuş yazısı ile bitirmek istiyorum: "İnsanoğlunun umudunun, var olma direncinin seyreldiği bir tarih anında olanca görkemiyle gerçek umudun türküsünü söylemiştir. Tozpembe olmayan gerçekçi bir umudun."
·
34 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.