Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

109 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
İncelemeye kitabın ilk sayfasında bulunan bir söz ile başlamak isterim; "Gelecek sana emanettir ey gencim, kalk ve yürü!" Bir genç birey olarak yaşadığımız çağda gençlerin sorunlarına nasıl bir çözüm ile yaklaşıyor diye düşünüp alıp okumaya başladım. Kitap hakkında küçük bir eleştiri yapmam gerekirse; içerik olarak örneklerle geniş tutulabilirdi, bu örnekleri farklı ülkelerdeki genç profillerinden ve ülkelerin gençler için izlediği polikalar ile zenginleştirilebilirdi. Çünkü bu örnekler ile kendi coğrafyadamdaki gençlerin sorunlarını karşılaştırarak farklı bir pencereden ve farklı bir çözüm ile bakabilirdim. Eleştirimi yaptıktan sonra, kitabı bitirip eksikleriniz bakımından kendinizi bir iç muhasebeye tutuyorsunuz. Kitap konusu bakımından, yazar günümüz şartları göz önüne alarak ulusal çapta değil de global çapta bir gençte bulunması gereken konumu, bir gencin vizyonunu geniş tutması, sadece ulusal çapta değil artık dünyaya açılıp girişimlerde bulunması gerektiği, bir gencin donanımlı olması gibi konulara değinmiştir. Bunlarla beraber Türkiye'nin geçmiş siyasi tarihine ufak bir yolculuk yaparak yanlış ve doğru izlenen politikaları ve bu politakaların ülkemize mal oluşu, eğitim sistemindeki yanlışların (Burda küçük bir parantez açarak, yazarın eğitim sisteminin neden düzeltilemediği konusu hakkındaki fikirlerine kısmen katılmaktayım. Yazarımızın bu konu hakkındaki düşüncesi şöyle; yaşadığımız coğrafya birden fazla milletten oluştuğu için herkese hitap edecek bir eğitim sistemi oluşturmak zor olduğunu söylüyor. Zor olabilir ama gerekli zaman ve enerji harcanırsa üstesinden gelinemeyecek bir konu değil diye düşünüyorum. Osmanlı zamanında farklı milletlerden devletin üst kademesine gelmiş insanlar var diye de belirtiyor. Osmanlı zamanında çok uluslu bir yapısı olmasına rağmen yapabilmişse günümüzde de yapılabilir. Sadece çağımızın şartları göz önüne alınarak gerekli eğitmenler yetiştirilip gençlere gereken bilgiler aktarılabilirse ama ahlak ile beraber...), ailelerin kendi düşüncelerinden dolayı gençlerin ömürlerini heba etmelerine neden olmaları (Ki burda yazara katılıyorum. Yüksek puan almış biri puanı heba olmasın ve prestiji var diye tıp yazdırmak gibi. Bu sorunlar yüzünden nice mühendis beyinleri kaybetmiş oluyoruz. Bu yazıyı yazarken Kayseri'de tıp okuyan 5. sınıf öğrencisinin intihar etmesi haberine denk gelmem sadece bir örnek. Başka bir açıdan bakacak olursak kariyerlerinde mutlu olmayıp benim burda ne işim var diye yanan ömürler vs...), yurtdışına çıkmış gençlerin orda bulunduğu süre boyunca kendilerini yanlış şekilde yetiştirmeleri gibi konulara değinmiştir. Yukarıda yazdıklarım dışında kitaptan aklında ne kaldı iki üç cümle ile anlat diye sorsalar vereceğim cevap şu olurdu; "Eğer ileriye bakma gereği hissettiğim zaman bulunduğum yerden ileriye değil, bulunmak istediğim yerden şimki yere bakarım," diye cevap veririm. Yazımı kitabın ikinci sayfasında bulunan şu söz ile bitireyim; "Yaşı ne olursa olsun, insanlığı iyiliğe, yeniliğe açmak için kendisini her dem Fatih'in İstanbul'u fethettiği ruhta hissedenlere..."
Küresel Çağda Nasıl Bir Gençlik?
Küresel Çağda Nasıl Bir Gençlik?Kudret Bülbül · Harf Yayınları · 2016102 okunma
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.