Gönderi

On yıllar boyunca önemli ve saygın bulunan bu tür ırkçı teoriler, şimdilerde siyasetçiler ve bilim insanları arasında adeta lanetlenmiş durumdadır. İnsanlar hâlâ ırkçılığa karşı kahramanca mücadele ederken, cephenin değiştiğini ve emperyal bir ideoloji olarak ırkçılığın yerini "kültürcülük"ün aldığını gözden kaçırıyorlar. Böyle bir kavram yok, ama yaratmanın zamanı artık geldi. Günümüzün seçkinleri arasında, değişik insan grupları arasındaki farkları, biyolojik değil kültürel farklara atfetmek çok yaygındır. Artık "bu onların kanında var," değil, "onların kültürü böyle," diyoruz. Müslüman göçlerine karşı çıkan Avrupalı sağ partiler, bu yüzden ırk terminolojisi kullanmaktan kaçınıyorlar. Örneğin, Marine le Pen'in konuşmalarını yazanlar, eğer Milli Cephe liderinin televizyona çıkıp, "bu aşağı Samilerin, Aryan kanımızı sulandırarak medeniyetimizi bozmalarını istemiyoruz," demesini teklif etseydi yaka paça kovulurlardı; oysa bunun yerine şimdi Fransız Milli Cephe, Hollanda Özgürlük Partisi, Avusturya'daki Gelecek için İttifak ve bunlara benzer kurumlar, Batı kültürünün Avrupa'da geliştiği hâliyle demokratik değerler, hoşgörü ve cinsiyet eşitliği üzerine kurulduğunu; buna karşılık Ortadoğu'da gelişmiş Müslüman kültürünün hiyerarşi, fanatiklik ve kadın düşmanlığı üzerine kurulu olduğunu iddia ediyor. Bu iki kültür bu denli farklı olduğu ve pek çok Müslüman göçmen Batılı değerleri benimsemek konusunda bu kadar gönülsüz (benimsemeleri belki de imkansızdır) olduğu için ülkeye girişi yasaklanmalıdır; zira bu iç çatışmalara yol açabilir ve Avrupa demokrasisiyle liberalizmine zarar verir.
Sayfa 300Kitabı okudu
·
15 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.