Gönderi
Romandan bahsederken olaydan,konudan çok karakterlerden,ayrıntılardan bahsedeceğim.Karakterlerin oluşturulmasına,psikolojilerinin inşa edilişlerine hayran olduğun bir roman.
Fonda dönemin gerçeği yansıtılır,karakterler Boğaziçi’nde yaşayan bir zümredir.Hayli kalabalık bir roman kadrosuna sahipken kişiler detaylı bir biçimde aktarılır.
Yazarın Mai ve Siyah romanında Ahmed Cemil’le annesi nasıl bir çöküntü halinde romanın sonunda yer alıyorlarsa,Aşk-ı Memnu’da Nihal ile babası bir çöküntü içinde yer alır.Nihal romanın ortalarında aslında sonunda ne olacağını belirtir; babasını yalnız bırakmayacağını ,evlenmeyeceğini,hep bir arada olacaklarını söyler.
Adnan Bey kırk beş yaşında, varlıklı,dul bir İstanbul beyefendisidir.Karısının ölümü ardından iki çocuğuyla ,mürebbiye ve yeğeni Behlül ile yalısında yaşar.Bu yaşantı bir dengeye sahiptir,bir kayık sefasında tanıştığı Bihter’le evlenmesiyle bu denge şaşar.Bu evlilikle Bihter hem ailesi,hem kendisi için bir fedakarlık yapar.Kendi hayatı için yaptığı fedakârlık maddiyata dayanır.
Bihter’in korkusu dünyadaki en önemli şeyi eğlenmek,güzel giyinmek olarak gören ve hoppa olan,kocasının ölümüne bir nebze de olsa neden olan annesine benzemektir.Bihter’in korkusu gerçekleşir ki,benim için romanın en çarpıcı ayrıntılarından biridir.
Dışarıya kapalı hayatı olan bir ailedir.Kıskançlık,tutku,günah, korku,aşk,düşmanlık,intikam gibi duygular romandaki birçok karakterin iç içe geçmiş duygularıdır.Bu duygular bir kördüğüm oluşturur.
Para için yapılan bir evlilikte,bir kadının kocasının yeğenine aşık olmasıyla başlayan hata ve sonrasında olanlar birer halkadır ve trajedileri birbirine bağlar ve bir trajedi zinciri oluşturur.
İçinde özellikle Bihter’in ve Nihal ‘in ruh sarsıntılarını barındıran ,iç hesaplaşmalar taşıyan roman öç alma gibi duygulara yer verir. Roman “insan halk için değil nefsi için yaşamalı anlayışını benimsemiş Firdevs Hanım’ın ailesini,yaşantılarını,ailedeki bireyleri,ailenin geçmişini anlatarak başlar.Yazar çok güçlü karakterler yaratmıştır.
Romanın ayrıntılarından biri ,anlatıldığı dönemde,anlatılan karakterlerin İstanbul’un bir kesiminde var olmalarıdır.”Melih Bey takımı” olarak anılan, yaşlandıkça gençliğe daha çok bağlanan,büyükanne olacağı için kızı Peyker’in çocuğunun kendisine anne kızına ise abla demesini tasarlayacak kadar yaşını kabul etmeyen,kendi öz kızlarını kıskanan,onları birer rakip olarak gören Firdevs, Bihter ve Peyker üçlüsü Boğaziçi’nde gerçek hayatta örnekleriyle yaşamışlardır.
Adnan Bey uzun müddet karısının hastalığı ile uğraşmış fakat ölümün önüne geçememiştir.Oğlunun yatılı okulda olması kızınınsa evlenecek yaşa gelmesiyle evlilik fikrine sıcak bakar.Adnan Bey’in trajik hatası evlilik kararıdır. Nihal annesinin yokluğunda babasına daha çok sarılmıştır. Aralarında güçlü bir bağ vardır. Bihter’in yalıya gelişiyle onun babası ve yalıda bağı olan herkesle bir kopuşu,ayrılığı başlar.Bu durumla ilgili Bihter’i suçlar ve onu kıskanır.Nihal kardeşine mesuliyet hisseder.
Mürebbiye karakterini asilzade soyu belirler.
Behlül,her ne kadar eğlenceye düşkün olsa da eğlenemez. İçinde hep can sıkıntısı taşır.Can sıkıntısını gidermek için bir eğlenceden başka eğlenceye atlar durur.Behlül tüm yaşanmışlıkların ağırlığıyla, Nihal’in aşk ve saflığından etkilenir.
Bihter karakterinin benim için en çarpıcı yanı Behlül’ e olan aşkına başarılı olamasa da karşı koymasıdır.Bu karşı koyma günaha meyilli değilken aşkın karşısında güçsüz kalan bir karakter yaratmış olur.Bihter‘in diğer etkileyici yani vicdan azabı çekmesidir ki ölümünüm sebeplerinden biri bu vicdan azabıdır,diğer sebeplerse adatılmak,yaşarsa annesi gibi olmak,gurur,aşktır.
Romandaki Beşir karakteri Nihal’e aşıktır.Fakat bu aşk onun sonunu getirir.
Romanım sonunda olayların, trajedilerin tüm ağırlığı hissedilir.Baba ile kızın baş başa kalışları bir enkazı ve biraz da huzuru yansıtan bir fotoğraf karesi gibi işlenir.
·
35 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.