sırça fanus'un içinde nefes almaya çalışmak
Spoi içerebilir
Sylvia Plath’ın otobiyografisi olduğu düşünülen '
Sırça Fanus' bende özel bir yere sahip.
Yoruma kitapla tanışmam ile başlamak istiyorum: şiir ve roman okumadan önce ya da sonra yazarın ve şairin hayatı hakkında araştırma yapmayı severim. 
Nilgün Marmara'nın şiirlerini okuduktan sonra onun da hayatını araştırmaya başladım. Bu esnada, Sylvia Plath’dan fazlasıyla etkilendiğini ve onu örnek aldığını öğrendim. Ve ardından, Sırça Fanus ile Sylvia Plath okumaya karar verdim. Kitabı bir yıla yakın süre kitaplığımda beklettim, okuma alışkanlığımı kaybettiğim sürece denk gelmesi nedeniyle, tekrar alışkanlığımı kazanmaya çalıştığım bu süreçte ilk elime aldıklarımdan oldu. Sırça Fanus, Sylvia Plath'ın 1963'te Victoria Lucas takma adıyla yayınlanmış romanı ve Plath'ın intiharından sonra gerçek ismiyle yayınlanmış. Güçlü etkiye sahip olan bu roman büyük yankı uyandırmış.
Kitaptan kısaca şöyle bahsedebilirim: Esther Greenwood isimli bir üniversiteli kızın hayatını onun gözlerinden okuyoruz ve hatta yaşıyoruz. Oldukça başarılı olan Esther, yazma konusunda hassas ve takıntılı biri bu da zaten ilerleyen zamanlarda psikolojik sorunların başlamasında önemli bir tetikleyici oluyor. Ve, sık sık kadınlık üzerine sorgulamalara düşen Esther zamanla hayat enerjisini kaybedip defalarca kez intihara kalkışıyor: kendini asmayı ve boğulmayı deniyor. En sonunda da evlerindeki bodrum katta ilaç içerek görünmez bir yere saklanıyor. Bundan sonra da, onun asıl psikolojik tedavi süreci başlıyor, elektroşok tedavisi üzerine olan kısımlarda detaylı bilgi vermesi yazarın da bunu deneyimlediği gerçeğini ortaya seriyor. Kitabın sonunda da aslında ne olduğunu tam bilmiyoruz; Esther içinde bulunduğu psikolojik tedaviyi başarıyla tamamlamış olabilir ya da…
Otobiyografi olduğu iddiasına bakacak olursak da, yazar ve karakterin hayatındaki benzerlikler: Plath’ın 8 yaşında babasını kaybetmesi ve kitap boyunca baba figüründen neredeyse hiç bahsedilmemesi, ikisininde erkek kardeşinin varlığı, ikisinin de eğitim-tedavi masraflarının bir yazar tarafından karşılanması…iddiayı doğruluyor. Kitapta Philomena Guinea ismiyle tanıtılan hayırsever gerçekte Olive Higgins Prouty imiş. Özellikle kitapta geçen şu kısım: ‘Kitabın kahramanı ben olacaktım ama elbette maskelenmiş olarak. Adım Elaine olcaktı. Elaine. Harfleri parmaklarımla saydım. Esther'de de altı harf vardı. Uğurlu bir rastlantıydı bu.’ yazarın otobiyografisi olduğunu belli ediyor.
Ve intihar, Plath 11 Şubat 1963 günü ikinci kattaki çocuklarının odasına kurabiye ve sütlerini bırakıp odanın kapısını alüminyum folyo ile sarmış. Ardından, aşağı inmiş ve fırının gazını açarak kafasını fırından içeri sokup, intihar etmiş. Sylvia’nın intiharının sorumlusunun sadık olmayan eşi 
Ted Hughes olduğuna dair söylemler hızla yayılmış çünkü eşi onu aldatmıştır ama intiharın tek sebebinin Hughes olduğu doğru değildir çünkü zaten Plath ve Hughes, 1962 de yollarını çoktan ayırmış. Ayrıyeten, Plath çocukluk yılları dahil hayatı boyunca bunalım ve buhran ile boğuşmuş, yani mutsuz bir evlilik bardağı taşıran son damla olmuş olabilir. Ted Hughes’e bakacak olursak, çevresindeki intiharlar Plath ile bitmemiş. Metresi ve Plath’ı aldattığı sevgilisi Assia Wevill de kızıyla intihar etmiş. Dahası, Plath ile evliliğinden olan oğlu Nicholas Hughes de kendini asarak tıpkı annesi gibi dünyadan vazgeçmiş.
Son olarak, Sylvia Plath'ın Sırça Fanus kitabı önereceklerim listesinde yerini aldı. Ve son sözüm yine ondan olsun istiyorum 'Kendime ulaşmak için epeyce yol aldım.'
Not: Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan kitabı okudum ve kitap dili yalınlığını da çeviriden kaynaklı olabileceğini düşünüyorum.
·
94 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.