Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Güzellik mi? Ruh mu?
Oscar Wilde 16. Ekim 1854’de Dublin’de dünyaya geldi. Şiir, öykü ve oyun yazarlığının yanısıra Dorıan Gray’ın Portesi” isimli tek romanın başarılı , usta yazarıdır. Dokuz yaşına dek eğitimini evde sürdürdü. Ardından Porto Kraliyet okuluna devam etti. Sıradışı öğrenci olan Oscar Wild, hayatı sanata yaklaştırmak olan estetik akımının öncülerinden biri oldu. Eleştirel ve iğneli üslubu ile döneminin en başarılı ve ünlü yazarları arasına girdi. Hayatının büyük bölümü boyunca sosyalizmi savundu. Bu görüşü savunmasına karşın pasifistti. Biseksüel olarak tanınmasına karşın o kendini Yunan kültüründen gelen erkek aşkı geleneğine bağlayıp , Sokratik olduğunu iddia etti. Oskar Wılde topluma aykırı düşünceleri ve yaşantısıyla her zaman gözönünde oldu. Cinsel tercihi ve farklı yaşam tarzı nedeniyle yargılanıp iki yıl hapse mahkum edildi. Cezasının bitiminden sonraki yıllarda yoksul bir hayat yaşadı. Yinede zaman zaman istediği gibi gösterişli bir yaşam sürmeyi başardı. 30 Kasım.1990’de menenjit hastalığı nedeniyle bir otel odasında yaşama veda etti. Romanımız , olağanüstü kurgusu , zevkli ve sanatsal anlatımıyla okura büyük bir keyif vermeyi başarıyor. Oscar Wild topluma aykırı olan duygu ve düşüncelerini, bu roman aracılığıyla İlgillenenlere her daim duyurdu. Yazık ki bu muhteşem eseriyle hakettiği övgüyü alamadığı gibi, ceza almasında da aleyhine delil olarak kullanıldı. Sonsuz gençlik ve güzellik dileğinin kabul edildiği, bedelini ise insani değerlerden uzaklaşarak, bir nevi ruhunu satarak ödeyen, yozlaşan ve çirkinleşen Dorıan Gray’in yaşantısı , bu romanda ölümsüzleşti. Oscar Wilde eserlerinde , Viktorya döneminin çarpık ve iki yüzlü aile , evlilik ve dini görüşlerini eleştirdi. Sanat sanat içindir anlayışıyla eserlerini kaleme aldı. “Hayat sanatı sanatın hayatı taklit edişinden daha fazla taklit eder.” “Sanatın tek amacının estetik dürtülere hizmet etmek olduğunu, hiçbir sanatçının bir şeyi kanıtlama amacının olamayacağını, toplumsal ya da ahlaki görüşlerden şiddetle kaçınılması gerektiğini savundu. “Sanatçıların tümü oldukça yararsızdır” Sanat kullanışsızdır. Çünkü sanatın “sanat olmak harici bir vazifesi yoktur” anlayışı ile hareket etti. Oysa bu roman sadece estetik açıdan mükemmel değil. Konusu , anlatımı ve mesajları ile de oldukça etkili ve başarılı. Estetik kaygılarının yanı sıra okuyucuya verdiği mesajlar , başarılı kurgusu, okuyucuların beynine adeta kazındı. Ruh mu ? Güzellik mi? Oscar Wilde’ın felsefi ve psikolojik öğeleri edebi bir üslupla okuyucuyla buluşturduğu bu roman, büyük bir zevkle bir solukta okunabilecek benzersiz bir eser. Oscar Wilde romanımızın öne çıkan üç kahramanı için şu tanımlamayı yapar. “Basil Hallward ben olduğumu sandığım kişidir; Lord Hanry Wottun dünyanın ben sandığı kişidir. Dorıan Gray ise benim olmak istediğim kişidir, belki başka bir çağda…” Romanımızın ana karakteri Dorian Gray , Lord Henry Watton ile tanışmasından sonra hayatını zevk ve lüks içerisinde geçirir. Lord Hanryinin düşünceleri onun yaşantısında etkili olur. Hayatı olduğu gibi yaşamak, sorgulamadan düşünmeden sadece kendi bencil duygularını ön plana alarak, zevkini çıkararak yaşamak Dorian için artık önemli olan budur. Kendine güveni artmış, dünya onun etrafında dönmektedir. İşte onun gençliğine ve güzelliğine hayran olan ressam arkadaşı Basil Albert, Dorian Gray’in portresini yaparak, onu ölüm süzleştirmek ister. Resmî yapılan Dorıan Grey kendi güzelliğinin ve çekiciliğini, portresinin karşısında bir kez daha görür. Elbette Lord Henry’in söylemleri onun bu farkındalığında etkili olur. Gençlik ve güzellik herşeydir. Kendisine olan hayranlığı ile portre karşısında içten gelen bir dilekte bulunur. Kendisi hiç yaşlanmasın tuvaldeki resim yaşlansın. Ve dileği kabül olur. Bu arada tiyatro oyuncusu yoksul, fakat çok yetenekli oyuncu Sbyle ile tanışır. Dorıan için artık Syble’ı oyunda seyretmek büyük keyiftir. Onun oyun gücüne hayran olur. Evlenmeye karar verirler. Bu karar Sbyle tiyatrodan uzaklaştırır. En son oynadığı oyunda çok kötü bir performans sergiler. Onun için artık önemli olan Dorıan’nin varlığıdır. Syble’in tiyatrodaki kötü oyunu Dorıan’ı şaşkına çevirir. Sbly olan ilgisinin azalmasına yol açar. Dorıan Syble ‘a evlenmekten vazgeçtiğini söyleyerek, onu terkeder. Bu şoku atlatamayan Syble ise intihar eder. Olayı duyan Dorıan ilk anda çok üzülür ve kendini suçlar. Zamanla bu suçluluk duygusundan arınır. Kendisinin hatası yoktur. Bu arada tablomuz Dorıan Gray’’in evindedir. Ressam Basil yaptığı bu tabloyu ona hediye etmiştir. Tabloda ki gerçekliği farkeden Dorıan ise tablonun üzerini örtüyle kapatmıştır. Sblyin ölümünden sonra baktığı tabloda,bir takım değişiklikler olduğunu görür. portresinde ki bu değişiklikler onu şaşkına çevirir. İçinin karanlığı tablodaki portresini çirkinleştirmeye başlamıştır. Tabloyu hiç kimsenin görmesini istemez. Çok şaşıran Dorian tabloyu göz önünden kaldırır. Yıllardır hiç kullanmadığı üst kattaki odaya taşıttırır. Üzerindeki örtüyü hiç kaldırmaz. Artık hayatını gençlik ve güzelliğini kullanarak zevk içinde yaşamaya başlar. Bir gün arkadaşı Basil yaptığı portreyi görmek ve sergilemek istediğini söyler. Bu isteğini reddeden Dorıan portrenin sergilenemeyeceğini onun için anlamının özel olduğunu söyler. Israr karşısında tablonun örtüsünü kaldırır. Ressam Basil şaşkına döner . Bu portre onun eseri olamaz. Yaşlı ve oldukça çirkin birinin resmidir gördüğü. Tablodaki imzasını görünce kendi yaptığı resim olduğunu anlar. Dorıanın gerçek kişiliği ve ruhu tabloda gördüğü gibidir. Gerçek yüzünün görülmesini hazetemeyen Dorıan ressam Basili öldürür. Romanımız oldukça anlamlı ve vurucu bir sonla biter. Her satırı okunmaya değer muhteşem bir eser.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · İş Bankası Yayınları · 202173,7bin okunma
·
170 görüntüleme
Mehmet  mcmem okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme tamda bir portre.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.