Gönderi
Köpek kalbinden insan kalbine dönüşümün hikayesi..
Mihail Bulgakov yine oldukça değişik bir kitapla karşımızda. Sokak köpeği Şarik’in sıra dışı öyküsü anlatılıyor. Şarik sokaklarda yaşayan hem açlıkla hem soğukla mücadele eden yaralı bir köpektir. Bütün zorluklara rağmen bir şekilde yaşamını sürdürmektedir. Profesör Filip Filipoviç Şarik’i bulup evine götürmeye karar verdiğinde Şarik için artık her şey çok farklı olacaktır.
Profesör Şarik’i evinde bakmaya ve onu beslemeye başlar. Köpek gözünden bakıldığında Profesör çok iyi bir insan gibi görülür hatta köpekler içinde büyük ikramiyenin kendisine çıktığını düşünüp buna sevinirken, Profesör Filipoviç’in Şarik ile ilgili çok başka planları vardır.
Bilim insanı olan profesör köpeği bir denek olarak kullanır ve onu ameliyat eder. Suçlu bir insanın bazı organlarını köpeğe nakil eder. Şarik ameliyat masasında kanlı bir yaşam mücadelesi verir. Bu zorlu geçen ameliyatın sonucunda Profesör başarmış olsa da Şarik artık bir sokak köpeği ile bir suçlunun birleştirilmesi sonucu oluşmuş bir canlıdır. Günler geçtikçe de köpek kalbi, insan kalbine dönüşmeye başlar.
Hikayenin başları yürek sızlatan, dramın yoğun yaşandığı bölümlerden oluşurken Şarik’in ameliyat ve iyileşme sürecinden sonra hikaye başka yöne doğru gidiyor. Çünkü Şarik artık ezilen bir sokak köpeği değil edepsiz bir suçlunun özelliklerini taşıyan insan formunda biridir. Ve başta profesör olmak üzere evdeki herkes için çekilmez biri olur. Fakat bir şekilde sosyalist bir vatandaş olup Sovyet Rusya’da kendine bir yer edinmeyi başarır.
Bulgakov’un, “Köpek kalbi” romanı distopik bir bilimkurgu olmasının yanı sıra politik bir hicivdir. Yazar hem zorba ve baskıcı bir yönetim altında, temel hak ve özgürlükleri kısıtlanmış yönetimi sert bir dille eleştirirken diğer yandan Bolşevik Devrimi öncesi topluma da bir eleştiri yapılmıştır. İnsan doğası üzerinden burjuva ve proleterya arasındaki dengesizliğe de dikkat çekerek eleştirisine devam eder. Çünkü hikaye bir sokak köpeğini anlatsada Şarik yalnızca bir köpek olmaktan çok devrim öncesindeki halkı da ifade etmektedir.
Hikayenin özgün bir konusu var. Bulgakov kendi döneminin siyasal ve toplumsal olaylarına sessiz kalmayıp yarattığı hikayelerinde eleştirilerini açıkça belirtmekten kaçınmayan nadir yazarlardan birisi. Bu nedenle sert bir dille yapmış olduğu rejim eleştirisi olan “Köpek Kalbi” romanı en çok tartışılan yapıtlardan biri olması da normal. Yazar öyküyü zekice kurgulamasının yanı sıra kara mizah yeteneğini de en iyi şekilde göstermiş olduğu eserlerinden biridir.
··
593 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.