Bathsheba, zamanın kadın algısının dışında bir ruha sahip ve bir roman baş karakteri olarak elbette çok güzel. Erken yaşlarda bir başına kalıp her şeyin üstesinden gelmeyi başaran ve bir erkeğe bağlanmanın bir mecburiyet ya da bir lütuf olmadığına inanan karakterimiz, bir gün talihi dönüp iyi imkanlara sahip olduğunda da bu konforun rehavetine kapılmak yerine kendi ayaklarının üstünde durup mücadele etmeyi seçiyor. Peki sonra ne oluyor dersiniz? Bu kendini güçlü sanan, tahıl borsasında koca koca adamlara kafa tutan kız, bir anda hiç sınanmadığı bir savaşta buluyor kendini ve oldukça kolay bir mağlubiyetle yeniliyor. Çünkü aslında hayatta kalmak için doğal bir refleks olarak verilen tüm o mücadeleler insanı her konuda büyütmeye yetmiyor. Bir gün önünde daha önce hiç açılmayan bir sayfa açılıp her şeyi aniden yerle yeksan edebiliyor Bathsheba’nın durumundaki gibi. Bu beklenmedik yenilgi sarsıcı olsa da sonrasında rüzgar istenilen yönden esiyor. O kadar fırtınadan sonra bu rüzgarın mecburiyetten mi yoksa kalp ikliminin etkisiyle mi estiğinden asla emin olamıyoruz ama mutlu sona ulaşmanın ferahlığıyla teselli oluyoruz. Anlaşılacağı üzere kitabın konusu oldukça sürükleyiciydi. Yazarın, kadının yeri ve duruşu açısından yıllar ve ülkeler ötesinden bir şeyler anlatma çabası çok etkileyiciydi. Ama beni asıl etkileyen ustaca yaptığı betimlemeler oldu. Sadece mekan ve şahıs değil, duygu ve kişilik betimlemeleri de kelimenin tam anlamıyla enfesti. Karakterler ve bunların kişisel hikayeleri de çok iyi işlenmiş ve hikayeye çok iyi entegre edilmişti. Yazarın dilini, anlatımını, cümlelerini ve kurduğu dünyayı çok sevdim. Filmine gelince tabii ki tüm kitap uyarlamalarında olduğu gibi kitaptaki hissi yakalamayı beklemiyordum. Ama konu gidişatına yön veren temel duygu geçişleri öyle üstünkörü işlenmişti ki sonrasında kopan fırtınalara gerekçe oluşturma konusunda yetersizdi bana kalırsa. Tüm detaylar eksik kalsaydı da bazı duygusal zeminler daha özenli oluşturulsaydı diye düşündüm izlerken. Bathsheba dışındaki oyuncu seçimleri de kitaptaki tasvirlere oldukça uygundu. Mekanlar, kostümler, renkler, müzikler çok iyiydi. Meraklısına her ikisini de tavsiye ederim.

Çılgın Kalabalıktan UzakThomas Hardy · Can Yayınları · 20183,048 okunma

·

75 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kübra