Gönderi

248 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 33 hours
1920'lerin sonunda bir gazeteci olarak gittiği İspanya'ya dair gözlemlerini anlattığı muhteşem bir kitap. ( İşin aslı bu kısmı kitabın ilk bölümü için doğru olur.) Kazancakis, İspanya'yı köyleri, insanları, camileri, kiliseleri ve kaleleri ile anlatırken capcanlı manzaralar sunar. Yolculuğuna geçmiş zaman kahramanlarını da kendi zamanları ile bize getirir, sunar. Bu İspanya yolculuğunda yazarın en yakın arkadaşı Don Quijote'tur. Bu Ortaçağ şövalyesi ile şehir şehir, insan insan dolaştırır sizi Kazancakis. İspanyol ruhunu Cervantes'in iki ölümsüz karakteri ile tanımlar. Ona göre İspanyollar bir yönüyle idealist, tutkulu, samimi Don Quijote; diğer yönüyle hesaplı, pratik, çıkarcı Sancho Panza'dır. Hristiyan İspanya ve Müslüman Endülüs'e dair oldukça isabetli yorumları da vardır. Bölüm Kazancınınoğlu'nun şu sözleri ile biter: " İspanya kıyıları ardımda gözden kayboluyor. Deniz'in ufuklarında ve gökyüzünde keskin sıradağlar hala çok hafif, güzel dalgalanıyorlar. Sevgili Akdeniz'im yine yanan şakaklarımı serinletiyor. Gözlerimi yumuyorum ve gözlerimin arkasında İspanya'nın bütün fırtınalı, alacalı, kalabalık manzarası yükseliyor. Yeni ruh korsanlığından topladığım ganimeti hafızama dizmek, matematik bir kesinlikle içimde sınıflayıp sağlamlaştırmak istiyordum: Elhamra; Kurtuba'daki cami; görkemli Burgos Katedrali; saçları yaseminli kadınlar; Valencia'nın portakal bahçeleri,; El Greco'nun ince alevleri ve Goya'nın korku uyandıran acımasız manzaraları... Kurtuba'daki bir balkonda bir an için görünüp kayboluveren kadın, Madrid'in büyük bir caddesinde bir ağustos gecesi görülen dolunay, Alicante'nin olgun hurma ağaçları altında ilk sıcak yağmurlar... S. 145" İkinci bölüm ise 1936-39 İspanya iç savaşına dair gözlemlerin aktarıldığı bir bölümdür. Basit bir savaş muhabiri gibi davranmaz Kazancakis. Savaşın görünen yüzünün ardındaki insanı ve acılarını görür ve anlatır. Her iki cephe için de -sosyalistler ve milliyetçiler- savaşın nasıl bir trajedi yarattığını anlatır. "NO PASARAN! ( GECİT YOK! ) " sloganıyla başlayan iç savaşın " HAN PASADO! ( İŞTE GEÇTİK! ) sloganıyla bitişini resmeder. İnsanın kendi cinsine yönelik nefreti Kazancakis'in hemen tüm eserlerinde görebileceğimiz başat bir temadır. Kurgu dışı bu eserde de bu nefret işlenmiş. Komşi Kazancakis'i hep çok sevmişimdir. Bu eserini de çok beğendim, tavsiye ederim. DİPNOT: İSPANYA İÇ SAVAŞI'NIN TARAFLARINDAN OLAN SOSYALİSTLERİN BÜYÜK SLOGANI "NO PASARAN" DAHA SONRA BİRÇOK SOSYALİST SANATÇI TARAFINDAN MÜZİKTE VE EDEBİYATTA SIKÇA KULLANILMIŞTIR. youtu.be/MQQWFWTgvnQ
İspanya, Yaşasın Ölüm
İspanya, Yaşasın ÖlümNikos Kazancakis · Can Yayınları · 2019145 okunma
·
167 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.