Sigmund Freud' un yolu, itaatkar ve başarılı bir nörolog olması için her şeyi verir eline. Ancak o, durmadan şüphe eder, zihnini kurcalayan insan davranışlarını ve kaynaklarını açıklamak için yanıp tutuşur. Freud, insan davranışlarının neredeyse tümünün bilinç sınırının dışında daha büyük bir etkiye tâbi tutulduğunun farkındadır. Peki bu davranışlar, insanın belirli sebeplerle içinde tuttuğu ve sonraları dışarı "libido" adıyla ortaya çıkan bu şeyler, nerede tutulur? Freud' un bilinç-altı dediği veya şimdilerde bilinç- dışı olarak çevrilen bu yer; insanın bastırdığı ya da henüz kendini dışarı akıtmayan dürtülerinin insan varlığında depo edildiği yerdir. Buz dağının, biraz üstünde üst -ego yer alır. Bu tür dürtüler, aile ve toplum yoluyla bizde oluşturulan bazı değerlerdir. İnsan bu tür değerlere( bunların değerli olup olmadığı tartışma konusudur elbette) doğuştan sahip değildir. Ancak bu değerlerle yetiştirilmiş bir insan, bu sınırları aştığını hissettiği an orada bir tür vicdan oluşur, üst benlik sonradan oluşturulmuş ve duraksız tehdit altında olan vicdandır denebilir. Onun üstünde ise, bilinç gelir. Yani sağduyu... aklın, mantığın insan içindeki yeri. Ancak Freud'a göre insanın kendini anlaması nasıl başka insanları anlamasına yardımcı olacaksa, insan bilincini anlamanın belki de tek yolu, bilinç-dışını deşifre etmek, sebeplerini ve imgelemlerini anlamaktan geçer. Ancak bilinç-dışının şiirsel anlatımı - çünkü insanlar kendilerini özellikle yaşamlarını anlatırken romantizme çok eğilimlidirler, bunun bir sebebi de varlığının esas benliğini koruma iç güdüsünden kaynaklanır tabii- sebebiyle psikanalist, her bir kişiye ayrı bir yöntem uygulamalı, insan bilincinin ötesini görmek adına ayıklamalar yapmalıdır. Freud, bilinç-dışının insan eylemlerinde (bilinç dışının şekillenmesi genelde erken yaşta yaşanan travmatik bir olgu veya cinsellikle ilgilidir) ne denli etkili olduğunu göstermiştir. " Freud bir neslin dünya görüşünü derinleştirmiştir: güzelleştirmiştir demiyorum derinleştirmiştir. Çünkü radikal değişimler insanı asla mutlu etmez, yalnızca bir sonuca ulaştırır." İşte Freud' un insanlığa bütün katkıları, onu ve davranışlarını anlamak- anlatmak adına hiçbir doğrudan çekinmeden bahsetmesinden kaynaklanır. Bugün cinselliğin bu denli rahatça ifade edilmesi, yalnızca ruh bilimi değil toplumsal yasaların faydaları, ve ahlak kuramı hakkında insanların Acaba? demelerine sebep olmuştur. Bugünlerde de görüyoruz ki yasalar ve kurallarla bastırılmaya çalışılan tüm eylemler ve zihniyetler topluma ve insana daha büyük sorunlar doğurabilmekte. Yasaları daha nitelikli yapmak için insanı ve eylemlerinin sebebini anlamak adına Freud ise insanlara bambaşka bir kapı göstermekte. İşte bu kapının sonundaki aydınlığı göstermek adına, Zweig'ın kaleminde dökülen her kelime eşsiz birer parça. Freud'u anlamanın yanında insanlığı ve belki de içinizdeki insanı anlamanın el kitabını sizlere sunmaktan onur duyarım.

Freud - Mutluluğun MimarıStefan Zweig · Zeplin Kitap · 20171,789 okunma

·

70 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ada