Bu nasıl bir kitaptı? Bünyeme acı, elem, keder yüklendi yemin ederim. Diğer kitaplardan farklı olarak bir bölüm Juliette, bir bölüm Aaron'ı okuduk. Aaron'ı okumak, onun iç dünyasına tamamen hakim olmak çok güzel olsada insan hep mi mutsuz olur? Hiç mi yüzü gülmez be güzel kardeşim? Yaşadıklarını asla küçümsemiyorum. Annesi ve babası öldü. Daha bunların acısını atlatamamışken kitap boyunca Juliette'i de kaybedeceğim korkusuyla yaşadı. Sevdiğim karakterlerin çektiği acıları kendi acımmış gibi hissediyorum. Bu yüzden Aaron beni yaktı bu kitapta. Juliette'in de Aaron'dan pek bir farkı yoktu açıkçası. Üçüncü kitabın sonunda Anderson'ı öldürmesi bütün sorunları çözer sanıyordu ama tam tersi bir senaryoyla karşılaştı. Başkomutan olması, bütün sorumluluğun üstüne binmesi, Aaron'la arasına giren mesafe ve onun sırları Juliette'i içten içe yedi bitirdi. Kız resmen yetersizlik sendromuna girdi. Bu durum Anderson'ı keşke öldürmeseydim düşüncelerine bile yol açtı. Zaten ben Anderson'ı öldürdüm artık her şey günlük gülistanlık gibi bir durum olması çok saçma olurdu. Yine de insan üzülmeden edemiyor. Fanartlarda gördüğüm ve gelmesini heyecanla beklediğim Nazeera sonunda kitaba dahil oldu ve ilk sahnesinden kraliçeliğini ispatladı. Asya komutanının kızı olmasına rağmen bu düzene baş kaldırmak için başörtüsü takması, Kenji bu durumu sorguladığında da verdiği cevaplar aşırı iyiydi. Eminim Kenji ve Nazeera mükemmel bir çift olacaklar. Juliette'in Aaron ve Kenji'yi arkadaş olmaları için zorlamayı bıraktığı anda yakınlaşmaya başlamaları çok tatlıydı. Aaron'ın panik atak geçirdiği sahne de güzelliklerinden öldüm resmen. Kaç kitaptır bu arkadaşlığı bekliyorum kurudum burda be kardeşim. Adam şaşırtıcı bir şekilde iki üç yerde gözüktü. Pek bayıldığım bir karakter olmasa da Juliette'i saldığı sürece Aaron'la kardeşlik bağlarının güçlenmesini okumak isterdim. Kitabın sonlarına doğru bütün sırlar açığa çıkıyor. Juliette'in aslında evlatlık olduğunu ve bir ablası olduğunu öğreniyoruz. İkiside deney olarak Yeniden Kuruluşa verilmiş ve biyolojik anne babaları yaşıyormuş. İşin en can alıcı kısmı Aaron'ın annesinin yanında kalabilmek için aldığı görev. İki yıl boyunca Juliette'in ablasına işkence etmiş... Öğrenince benim bile vicdanım sızladı. Aaron bütün bunları Juliette'e anlattı ve aslında suçlu olduğu tek konu evlatlık olduğunu söylememesiydi çünkü diğer her şeyi Aaron'da yeni öğrenmişti. Tabi Juliette bunu anlamadı orası ayrı konu. Öyle bir psikolojide anlamasını da pek beklemiyordum doğrusu. Bütün sırlar bunlarla sınırlı sanarken kitabın son bölümü, hatta son sayfası asıl bombayı patlatıyor. Juliette anne ve babası tarafından kaçırılıyor ve tutulduğu odada bulduğu fotoğraflardan Aaron'la çocukluk arkadaşı olduğunu öğreniyoruz. İsminin aslınsa Juliette olmadığını. Anne ve babasınında kitabın başında konuşulan Okyanusya liderleri olduğunu öğreniyoruz. Gerçekten aşırı heyecanlı bitti. İnan bana bir ara kitap gibi yazılmıştı ama son iki kitabın felaket olacağını düşünüyorum.

İnan BanaTahereh Mafi · Dex Kitap · 2019398 okunma

·

105 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.