Gönderi

Ayaktakımı Arasında
Bizi Simena’ya götürüp getiren acente da bir ayrı alem, cümle turizm şirketi Setralara, Neoplanlara geçmiş, Sinan Bey ille de külüstür Gazanfer tarzı araba çalıştırıyor, ama hiç olmazsa Gazanfer’in otobüslerinde adamın kafasını yalnızca arabeskle ütülüyorlar, bunda hem arka koltuklarından kopup gelen bir kıronun mikrofonu kapıp sunduğu canlısı var, (o tabii,”arabeks söylüyurum saayın yolcular” şeklinde yaptı duyurusunu), hem de bir zamanlar sektörde “accopagnateur” tabir edilen tıfıl oğlanların kendilerini her nasılsa “rehberliğe” terfi ettirmiş olmalarından kaynaklanan yılışık şaklabanlıkları…Hadi adlarını vermeyelim, hem utanmasınlar, hem de kapının önüne konmasınlar, ekmekleriyle oynamayalım, bir tanesi, dönüş yolunda çıkıp o ünlü “Füleyman” fıkrasını anlatıverdi de tekmil otobüs halkı birden bire buz kesti!...Lafa önce Özal fıkralarıyla girmişti, Özal cehennemde, Özal bir gün…Özal ile Namık Kemal türünden fıkralardı bunlar, (o tabii “fıkraaa” diyordu, zaten liseyi bitirmiş de üniversite sınavını kıvıramamış, gelecek yılı kolluyor, bir yandan da harçlığını çıkarıyor işte, ne olacaksın dedik, “meendis felan olcekmiş” çocuk, “süper meslek” dedi). İleride başbakan da olur inşallah. Yakışır. Meğer çocuğun derdi başkaymış, ön koltuklardan birinde Boğaziçi’nde okuduğunu söyleyen bir zilliye asılıyor çaktırmadan, (vah vah, okulum ne hallere düşmüş), üç saat canımıza okudu, bet sesinin de pek güzel olduğunu sanıp Türk San’at Musikisi’ne dalmadı mı sana? Otuz yedi yıllık hayat tecrübem (ya da dilersiniz “yaşam deneyimi” deyiniz), okuduğum bunca şey, yaptığım bunca gözlem, başıma gelen bunca iş sonucu şu kesin hükme vardım: Türkiye Cumhuriyeti içinde yaşayanlar başlıca iki sınıfa ayrılıyorlar: İnsanlar ve ….hayvanlar. Her iki grup da, ayrıca kendi içlerinde, üretim araçlarında sahip olanlar ve olmayanlar, sömürenler ve sömürülenler gibi sınıflara, erkekler ve kadınlar, gençler ve yaşlılar, müminler ve zındıklar gibi zümrelere ayrılabilir, bu ikinci derecede bir sorundur. İsterseniz tartışın.
Sayfa 229Kitabı okudu
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.