Sergüzeşt
Esir ticaretini konu alan bu kitap, edebiyatımızdaki realizm akımının önemli örneklerinden biridir. Ahlaki yozlaşma ve insan ticareti, Kafkasyalı esir olan ve daha sonradan Dilber adı verilen karakter üzerinden anlatılır. Dilber küçük yaşlarda esir düşmüş ve satıldığı evlerde de birçok eziyet görmüştür. En son satıldığı evdeki beyin oğlu Celal ile aralarında bir aşk oluşur fakat Celal’in ailesi statüden ötürü bu ilişkiye şiddetle karşıdır. Sınıf çatışmasını ve statüsüne göre insanları yargılamanın ne kadar yanlış olduğunu, hatta çocuklarımızın tercihlerine saygı duymadığımızda onların hayatını ne denli kötü etkileyebileceğimizi görebilmemiz adına harika bir kitaptı. Dili sanat için sanat anlayışıyla ve Tanzimat döneminde yazılmış olması nedeniyle biraz ağır ama okumanızı tavsiye ederim.