Merhaba sevgili kitap dostum.
Bir adam, ailesine, çevresine ve topluma karşı ne kadar güvenilir, ahlaklı ve erdemli olmalıdır? Bir adamın eşine ve çocuklarına yaklaşımı nasıl olmalıdır? Bir baba nasıl olmalıdır? En önemlisi de her seferinde ahlaksızlığını örtbas etmek için 'nasıl oldu, ben de anlamadım, birden kendimi kaybettim, şeytana uydum' demeli midir?
Pekiiii...
Bir kadın ve bir anne nasıl olmalıdır? Bir kadın, uçkuruna düşkün ahlaksız kocasının yaptıklarını görmezden gelmeli midir? Bir anne sırf kocasının gözü dışarda olmasın diye 5 yaşındaki kızını feda etmeli midir? Ahlaksız kocasının her seferinde 5 yaşındaki kızını istismar ederken, çaresiz ve zavallı kızını korumak yerine, onu saatlerce banyoya kilitleyip ve en ufak ses çıkardığında, kocasına işaret yapıyor diye evire çevire dövmeli midir? Kocasını kendi kızından kıskanmalı mıdır? Kadınlık ve annelik rolünde arada kalıp çoğu zaman anne olduğunu unutmalı mıdır? Kocasının hasta olduğunu, şeytana uyduğunu sanacak kadar cahil ve aptal olmalı mıdır?
Kaba ve sert yorum yaptığımın farkındayım. Bu yüzden kusura bakma dostum. Kitabı okurken sinirden deliye dönmek imkansızdı benim için. Olmaz olsun böyle ana-baba dedirtti bana.
Ece, bir çocuk doktorudur. Hastanedeki hasta çocuklar yetmiyormuş gibi başka yerlere gidip ordaki çocukları da tedavi ediyor. Doktor olmuştur ama geçmişinden kurtulamamıştır. Çünkü Ece 5 yaşındayken, sütü bozuk babası tarafından istismar ediliyor ve annesi üç maymunu oynuyordu. Ece'nin acı ve kabus dolu hayatı Adile annenin karşısına çıkmasıyla değişir. Adile anne Ece'yi hastalıklı ailesinden koparıp yanına alır, bir anne evladına nasıl bakarsa o şekilde büyütüp yetiştirir. Yani annelik doğurmakla olmuyor.
Ece, bir gün evine döndüğünde şok edici bir olay yaşanır. Şok içinde kendini yollara atan Ece'nin bu sefer karşısına eli bıçaklı bir adam düşer. Bu gizemli adam kimdir? Ece hiç görmediği bu adamın elinden bıçağı neden alır? Adam bıçağı verip neden kaçar? Ece'nin kafasında her şey arapsaçına döner. Taa ki ertesi günü haberleri okuyana kadar. Sonrasında olaylar zinciriyle kadınlığından utanan Ece, kadınlığını keşfetmesi ve artık hayata başka bir pencereden bakması gerektiğini öğrenir.
Minnina ne demek? Minnina, Arap Alevileri'nin dilinde "bizden olan" anlamına geliyor.
.
Kitapta ülkemize dair bilmediğim geniş kültürel değerlerimizle alakalı motifler vardı. Her 15 Eylül'de Adile anne ve atalarının herkese Hırısi çorbası yapıp dağıtması, minnina adı altında kimseyi ayırmadan sevgi, kardeşlik, dostluk bağıyla sarıp saçmalayıp, insan olmanın ve yardımlaşmanın önemine vurgu yapması çok dikkat çekici ve güzeldi.
.
Hayatın acı dolu ve hüzünlü taraflarının olacağı kadar, umudun da hiçbir zaman kaybedilmemesi gerektiğini vurgulayan müthiş bir kitaptı.
.
Kitabı bu kadar anlatmışsam elbette tavsiye etmeme gerek kalmamıştır diye düşünüyorum. Bilmem anlatabildim mi?
.
Her Ay Okuyanlar Kulübü 
Minnina Işıkları Kapama 
Özge Doğar
#mervecekitaplar #herayokuyanlarkulubu
··
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.