#kusursuzkalıntılar “Bir kadın ne kadar zeki ise, o kadar da zordur ama bu denemeye değer bir şeydir.” "Nasıl yaşadığın senin kim olduğunun bir kanıtıdır. " Kariyerinde zirve yapacağı İnterpol’den ayrılıp yeni görev yerine adapte olmaya çalışan dedektif Luc Callanach, yeni ekibine kendini ispatlama derdinde. Yeni adım attığı bu yerde kayıp Elaine vakası ile karşı karşıya kalmıştı. İşler oldukça sarpa sarmış halde ve vaka bir cinayet soruşturmasına dönüştüğünde ise herkesi zorlu günler beklemekteydi. Soruşturma devam ederken başka bir kadının kapısının önünden kaçırılmasıyla artık olayı daha hızlı çözmeleri gerekli. Zamanla bir yarış haline giren Callanach, aslında olayların iç yüzünün daha karmaşık olduğundan da bir haber. Edinburgh cinayet masası ekibini, kaçırılıan kadınlar, ölüme terk edilen bebeklerden oluşan bir dizi olay örgüsü bekliyor. İki farklı dava, biri ölüme terk edilen bebeklerin gizemini çözmeye çalışan dedektif Ava, diğeri ise kaçırılan kadınların peşinde sürüklenen dedektif Callanach.. Psikolojik unsurların fazla olduğu bir polisiye. Bu kitap bildiğimiz polisiyeler gibi ilerlemiyor. Katilin peşinde kim olduğuna dair ipuçları kovalayarak koşmuyoruz. Katile dair pek bir şey de bilmiyoruz.Sadece katilin kim olduğunu baştan biliyoruz. Ve psikopat olsa dahi kendini kontrol edebilen takıntılı ama bir okadar da soğukkanlı biri. Kitap baştan itibaren ağır durağan ilerledi. Hadi psikolojik unsurlar ve olayı çözme süresi demiş olsamda sonlara doğru olay çok hızlı şekilde çözüldü. Hiç teori üretemedik ve kapılıp gidemedik desem yeri var. Oldu bittiye gelmiş hissi ağır basıyor. Halbuki Goodreads puanı o kadar yüksek olmasına rağmen. Birde çeviriden kaynaklımı nedir artık anlatımda kopukluklar ve gariplikler vardı. Genel itibariyle konunun özü, sonu hızlı bağlanmasaydı güzeldi.

Kusursuz Kalıntılar - D.I. Callanach SerisiHelen Fields · Salon Yayınları · 202369 okunma

·

22 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Muazzez Demir