Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
10/10 puan verdi
Medeniyet Meselesi
Medeniyet Meselesi
Tahsin Görgün Hoca Medeniyet Meselesi adlı kitabını bir konferans metnini düzenleyerek oluşturduğundan kitap akademik ağdalı bir dilden ziyade hasbihal kıvamında akmakta. Kitapta öncelikli olarak ‘medeniyet’ ve ‘civilisation’ kavramlarının analizini yapmış ve bu medeniyet kavramının Batı toplumunda ne maksatla kullanıldığını izah ettikten sonra kavramın diğer ülkelere nasıl aksettiğini ve oralarda hangi manada kullanılmaya başlandığının serencamını anlatmaktadır. Barizdir ki kavramın aristokrat kesime has olarak kullanımı ile bu toplumda çalışan hizmetli ve görevliler aracılığı ile alt tabakalara mukalliden aktarılmış biçimi ve akabinde diğer toplumlara yayıldıktan sonra kazandığı anlam bariz farklar taşımaktadır. Belli bir kesimin yiyip-içme, oturup-kalkma, davet ve adap usulünün diğer toplumlar için de genel geçer ve nihai kurallar olarak dayatılması bu kavramın sömürgecilik için bir araç olarak kullanıldığını belgeler nitelikte. Tahsin Görgün Hoca kitabın devamında birden fazla medeniyetin olup olmayacağı meselesini tartışmaya açmış pek tabii kavramın muhtevası dolayısıyla birden fazla medeniyetin olması gerektiği kanaatine varmıştır. 18. yy’da İslam algısının ve Müslümanlar hakkında nasıl fikirlere sahip olunduğunu irdeleyen Görgün, Goethe’nin 22-23 yaşlarında yazmış olduğu Kaside-i Muhammedi’ye adlı şiirden hareketle bilinenin aksine o sıralarda Batı toplumunun Müslümanlara ve Hz Muhammed’e karşı olumlu fikirler taşıdığını izah etmiştir. Görgün’e göre bu sıralarda dünya tarihinin merkezinde batı toplumlarından biri değil İslam ve Müslümanlar bulunmaktadır. Aydınlanma Dönemi olarak isimlendirilen bu dönemde Antient ve Modern olmak üzere iki ana bölümden oluşan 62 ciltlik dünya tarihini ele alan bir eserde modern dönem İslamiyet ile başlatılıyor. Dünya tarihi İslam'dan önce ve sonra olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Benzer şekilde yazılan eserlerin sayısının fazla olduğunu söyleyen Görgün 18. yy’da aydınların tıpkı Goethe gibi düşündüğünü ifade etmektedir. Aslında Goethe kendi döneminde yaygın olan görüşleri şiirine dercetmiştir. O dönemde hakim görüşün neden böyle olduğunu inceleyen Görgün, o zamana ait dünya haritasının göz önünde bulundurulması gerektiğini ve bu haritaya göre ön plana çıkan devletlere bakarak merkezde olan medeniyetin İslam medeniyeti ve Müslümanlar olduğunu ifade ediyor. Dünya haritasının nasıllığı, olgular, zamanın zihniyetine dair önemli bilgiler veriyor. Medeniyet artık günümüzde yerküreye hükmetmekte olanların yaşam tarzını ifade etmektedir. Varlık sahnesinde kalmak isteyenler isteseler de istemeseler de bu yaşam tarzına uymak zorundadır. Görgün kitabın ilerleyen sayfalarında medeniyet kavramının toplumlar nezdinde ifade ettiği anlamı ve Müslümanların bu meseleyi nasıl ele alması gerektiğini irdelemeye devam etmekte çeşitli örneklerle olay ufkunu genişletmektedir. Batılı filozofların hukuk, teoloji, ve ahlak alanlarına dair fikirlerini aktararak durumun Batı toplumunda hangi aşamalardan geçtiğine yer vermiş bunun paralelinde medeniyet meselesinin İslam toplumlarında nasıl bir durumda olduğunu ve içinde bulunduğumuz modern toplumda medeniyet meselesinin evrildiği noktayı değerlendirmiş, Batılı filozofların düşünce ve eserlerine Müslümanların etkisine dikkat çekmiştir. Hasılı kelam İslam medeniyetinin ve Müslümanlığın bireysel değil evrensel ve bütüncül bir etkiye sahip olması ve bütün insanlığı içine alacak bir ufku taşıdığına dair düşünceleriyle Görgün kitabını hitama erdirmiştir.
Medeniyet Meselesi
Medeniyet MeselesiTahsin Görgün · Endülüs Yayınları · 2018313 okunma
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.