Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

384 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
#Okudum #KitapYorum #ŞansAvcısıPer #HenrikPontoppidan #DünyaKlasikleri #SoysalYayınGrubu #Roman1Cilt #378Sayfa Merhaba arkadaşlar, Bugün sizlere Dünya Klasikleri'nden çevirisini Feride Gül Çakıroğlu'nun yaptığı, Soysal Yayınevi'nden çıkan Henrik Pontoppidan tarafından kaleme alınmış, "ŞANS AVCISI PER CİLT-1" tanıtmaya çalışacağım. Roman çok ünlü hemde dünya klasikleri serisi. Ancak ben ilk duydum. Yazar Danimarkalı Nobel ödüllü Henrik Pontoppidan'ın 1898-1904 yılları arasında basılan ve 20. yüzyıla kadar 11 dile çevrilen “Lykke Per”(Şans Avcısı Per) 2004 yılında Danimarka Kültür Canon'un bir parçası haline getirilmiş. Kısa bilgiden sonra bende bıraktığı izlenimi paylaşmak isterim. Şimdi romanı ilk elime aldığımda 1. Cilt bide 2. Cilt devamında vardı. İkisini de üstün azmimle bitiririm dedim. tabi klasik sonuçta. Soysal Yayınevi'nden tüm satış noktalarına ilk kez okuruyla buluşturulmuş. Kapak resmi elbette "gel beni oku" diyor. Sanki Heydi'nin dağlarındasınız. İçim sevgi dolu başladım tabi. Konu tam filmlik. On sayfayı okurken anladım. Bi de baktım sahi beyaz perdeye aktarılmış. İzledim mi? Elbette ama bilin konu bütünlüğü maalesef izleyiciye tam yansımıyor. Tabi tüm kitap uyarlamaları için söylenebilir bu husus. Ama çok başarılı bir yapıt olmuş, söyleyeyim. Bille August tarafından sinemaya uyarlanarak 2018 yılında gösterime Şanslı Per / Lykke-Per ismiyle gösterime girmiş. Tavsiye ederim. Sıkılmadan merak, ve heyecan duyarak satırlarda ilerledim.. Roman tatihi seyriyle yeni bir dönemin başlayıp, eski dönemin bitmesiyle devam eder. Aristokrat ailelerin yükselişi, burjivaziliğin hit olduğu, kiliselerin tasfiye edilip, sanayi, bilim ve tekniğin ivmesinin hızla tavan yaptığı zamanlar. Tabi bu dönemlerde aristokrat kadınların prestijiyle bir yerlere varmaya çalışan statü düşkünü parasız gençlerin hızla basamakları çıktığını görüyoruz. Per de ilerleyen yaşam boyutunda aynı kolaycılığı kısa yoldan elde edecektir. Aşırı dindar, Hıristiyanlığını fanatik derecede yaşayan bir papazın oğludur Per. Zorbalık ve baskıyla ailesini de kendisine benzetmeye çalışır babası. Ancak içlerinde sadece Per okumak, evin boğnaz susturucu soğukluğundan kaçıp okumak ve mühendis olmak ister. Hayalleri, ümitleri, sınırsız özgürlüğü için Kopenhag’da eğitim almak, zengin ve elit topluluğun içinde planlarını uygulamak ister. Babasının tüm engellerine direnir. Hatta cebinde beş parasız, biçare trene biner. Kendine sonsuz güveni olan Per aklında olan projesini mutlaka yoluna koyacaktır bu zamansız zamanın içinde. Üniversidede zor koşullarda hem okur, hem de çalışır. Dalgaları ve rüzgarı enerjiye çevirme projesi kurul tarafından ciddiye alınmaz, hata dalga geçilir. Tam bu esnada Yahudi aile Salamonlarla tanışır. İşin prestij, tanıtım ve finansörlüğü üstlenir. Ailenin büyük kızı bu basamağın ilk adımıdır. Sonrası mı? Neler var neler, aşk, gurur, ihanet, tarih, isyan, dini statü mücadele, azim, hüzün, parabın gücü, aile ilişkileri, aile ilişkileri demişken sanki burada kendimizden de bir parça hayatlara tanık oluyoruz. Mesela baskıyla bir çocuğa ne olup ne olmayacağını, dini, felsefi dünyevi görüşlerine saygı göstermeyip direten ebeveynler var. Burada da bir gencin baş kaldırısı, üstün azmi ve başarısının yolculuğu var. Asi evlat tohumları sanırım bu zorbalıklar sonucu atılıyor. Sosyal ve toplumsal ilişkileri hayatın akışında muazzam işliyor Henrik Pontoppidan. Tasvirler, psikolojik tespitler, dönemin sarsıcı tutumu Yahudiliğin damga vurduğu zamanlar, gelenek ve kuralları, artı Hıristiyanlığın kezâ öyle. Dinler arası aşkın izlenim ve detayları tüm çıplaklığıyla okura altın tepside sunulmuş. PER şans avcılığında 2.Ciltte neler yapmış, bakalım. Ben de keyifle sizlerle paylaşırım sevgili okuyucu... Şimdilik benden bu kadar. Heyecanla yola devam. İnsan kaderini söke söke eline almadıkça, kimseye güvenilir ya da tam anlamıyla değerli bir mutlluluk verilmiyordu. Vahşi bir hayvan, eğri dişli bir yaratık gibi, masallardaki altın fırça misali mutluluğun peşinden koşmalıydı, o yakalanmalı ve bağlanmalıydı... En çabuk davranan, en güçlü ve en cesur olanın avı olarak! (say 146) Vikingler zamanındaki ilk kâfirler nasıl Hıristiyanlığa geçip, aynı zamanda önemli kararlar alacakları zaman eski pagan tanrılarına gizli adaklar adadılarsa, Per de şansın altın tacını kazanmak uğruna o ya hep ya hiç olarak sonuçlanacak savaşına hazırlanırken, babasının inandığı Tanrı'ya bir adak sunarak onu yatıştırmak istedi. (say. 289) İnsanların, yaşamın hazlarına ve etin kudretine karşı hissettikleri korkunun içinde kendi kendilerine yarattıktan başka Cehennem yoktu. Ve erkeklerin ve kadınların kucağı, tüm acıların unutulduğu, tüm günahların affedildiği, ruhların cennet bahçelerindeki Âdem ve Havva gibi, masum çıplaklıkları içinde birbirine kavuştuğu cennetin ta kendisiydi. (say. 102)
Şans Avcısı Per Cilt-1
Şans Avcısı Per Cilt-1Henrik Pontoppidan · SMS Yayınları · 202011 okunma
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.