...başkalarının pencerelerine bakıyor, başkalarının merdivenlerini tırmanıyorum. Ara sıra yabancı gülüşlerin peşinden, bir kelebeğin peşinden koşan doğa bilimci gibi hoplaya zıplaya koşuyorum! Haykırmak istiyorum: 'Durun! O fundalık nasıl renkleniyor, gülüşünüzün dayanıksız ve düşüncesiz pervanesi nereden uçup geldi? Bu fundalık hangi duygudan? Hüznünüzün pembe yaban-gülü mü yoksa sığ hırsınızın frenküzümü mü? Durun! Bana lazımsınız...'