Özlü'nün kitabını tamamen şans eseri almıştım. Ve okuduğum andan itibaren tarif edemeyeceğim hisler büyüttüm kendisine karşı. Zaman zaman sevdiği yazarların anılarını hissetmek adına doğduğu, büyüdüğü hatta öldüğü yerlere adım atması ve onları hissetmesi, zaman zaman da ölüm hakkında -ölümle göz göze gelmiş iken- kurduğu cümleler ile beni tamamen kendisine çekti. Ve bu kitapta onun tamamen bambaşka -aslında bir bakıma da aynı- bir yanıyla karşılaştım. Erbil'e olan o muazzam bağlılığı dostluklarımı sorgulamaya kadar da itiyor idi beni. Tezer benim için edebiyatın lirik anti-prensesi olarak kalacağı için pek objektif olamayacağım sanırım.
Sevgili Tezer'ciğim. Öpüyorum gözlerinden özlemle.